Akademik unvan, kişinin eğitim görerek ve belli sınavları başarıyla geçerek bir bilimsel tezi başarıyla savunarak o konudaki bilgi ve becerilerini ispatladıktan sonra taşımaya hak kazandığı, genellikle kısa hali adının önüne (bazı dillerde sonuna) eklenen bir ek isim ya da sıfattır. Örneğin "Dr." doktora eğitimi bitirmiş, doktor unvanı sahibi olmuş kişilerin adının önüne koyulur.
Bazen bir akademik unvan, ödevleri ve bütçesi olan bir akademik makama getirilmekle, o makama getirilmiş olmakla alakalıdır; örneğin profesör, dekan.
Akademik unvanların tam ve kısaltılmış isimleri, ediniliş süreçleri, bu süreçlerin süreleri, süreç-adları, belgeleri, birbirlerine göre hangi kriterlerle sıralandıkları, bu süreçlere katılanlara verilen unvan ve sıfatlar, sosyal hayatta bu unvanların ne durumlarda özellikle kullanılıp, ne durumlarda arka planda bırakıldıkları çok değişiklikler gösterir.
İlk akademik kurumların bundan bin yıl kadar önce orta doğuda kuruldukları (El-Ezher Üniversitesi M.S.975), batıda ilk üniversitelerin haçlı seferleri ertesinde ortaya çıktıkları (Oxford Üniversitesi 1096, ama 1167 de Kral 2. Henry'nin Paris Üniversitesinde okumayı yasaklamasından sonra önem kazanmış), akademik bilgi akımının devlet, dil, ekonomi, coğrafya gibi sebeplerle bugünlere kadar bölgesel kalmasının böyle bir çeşitliliğe sebep olduğu düşünülebilir.
Endüstri ve bilişim devrimleri sonucu tüm dünyada iletişim, ulaşım ve uluslararası ilişkilerin artmasıyla akademik unvanları ve bunların ediniliş süreçlerini benzeştirme gereksinimi de artmış ve Bologna Süreci gibi standardlaştırma çabaları oluşmaya başlamıştır.
Genelde bu unvanlar latince Latince: magister-usta, Latince: candidatus-usta adayı(çırak), Latince: baccalaureus-şövalye çırağı (ya da akademik baş süsü Latince: bacca lauri-defne taneleri taşıyan) ve Latince: doctor-öğreten kelimelerinden üretilmiş kelimelerden oluşur.
Ara unvanlar Latincede (ustalığa giden merdivende) basamak anlamına gelen Latince: gradus kelimesi kökenlidir.
Ayrıca, akademik yetkinlik belegeleri için diploma, lisans, şeheda, icazet gibi isimler kullanılagelmiştir.