- Bu lehçelerden Şapsığ ve Hak'uç (Хьак1уцу) Krasnodar krayındaki Soçi (Adıgece:ШъачÑ/Saçe) metropolitan alanı ile Tuapse rayonunda (ya da Karadeniz kıyısı Şapsığyası'nda); Abadzeh, Şapsığ, Bjeduğ ve K'emguy ise Adıgey Cumhuriyeti'nde, bu son beş lehçe ile birlikte diğer lehçelerin tamamı ise Diaspora ülkelerinde (Türkiye, Irak, Suriye, Ürdün, İsrail, Bulgaristan ve Sırbistan-Kosova,AB,ABD,Kanada ve Avustralya,vb) konuşulmaktadır.
- Adıgece 1864'te Türkiye'ye yapılan göçten (deportasyon) önce 2 milyon dolayında bir nüfus tarafından konuşuluyordu (1). Adıgece, Diaspora'daki Çerkeslerin büyük bir çoğunluğu tarafından,başta Türkiye olmak üzere halen konuşulmaktadır. Edebiyat dili,önceleri Şapsığ lehçesi idi.Ancak Adıgey Cumhuriyeti'nde Şapsığ nüfusunun az olması (4 Şapsığ ve 1 Natuhay köyü) nedeniyle K'emguy (Ğš1Ñмгуй) esası benimsenmiş,23 Eylül 1924'te kurulan Krasnodar krayına bağlı Şapsığ Ulusal Rayonu'nun 24 Mayıs 1945'te kaldırılması üzerine de, Şapsığcanın bir yazı dili olması durumu da sona ermiştir.
- Adıgece bugün RF'ye bağlı Adıgey Cumhuriyeti'nde resmi dildir.Adıgece Krasnodar krayı ile İsrail'in (4.100 Adıge) Adıge okullarının bazı sınıflarında seçmeli bir ders olarak ilgili devletlerce okutulmaktadır.Ürdün'de de bir özel okulda,Adıgece seçmeli bir ders olarak öğretilmektedir.Türkiye'de de yasak dil kapsamından çıkartıldıktan sonra,Çerkesçenin (Adıgece), devlet denetiminde ve özel kurslar niteliğinde öğretilmesine yasal olanak sağlanmıştır (2004).2002'de RF'deki toplam Adıge sayısı, Şapsığlar dışında, 131.769 idi.1864 öncesinde 700 bin olarak tahmin edilen Şapsığ nüfusu (2) ise, Kafkasya'da iyice azalmıştır (tahminen 12 bin; Adıgey Cumhuriyeti'ndeki Adıge sayılan Şapsığlarla birlikte 20 binden az).Türkiye'deki Adıge asıllı insan sayısı,en çok Şapsığ, ardından Abadzeh,daha azı da Kabartay ve diğerleri olmak üzere 1 milyonun üzerinde tahmin edilmektedir (3).
- Adıgecenin doğu kolu olan Kabartayca (Qeberdeyıbze ya da Adıgebze) ise,Kafkasya'da Adıge nüfus çoğunluğunun konuştuğu dil olup, RF'ye bağlı "Kabartay-Balkar" (3 resmi dilli) ve "Karaçay-Çerkes" (5 resmi dilli) cumhuriyetlerindeki resmi dillerdendir.2002'de RF'deki "asıl Kabartay" (519.958) ve Kabartayca dilli "Çerkes" (60.517) sayısı, Adıgey'dekiler dışında,toplam 580.475 idi.Ayrıca RF'deki Abazalar da (2002'de 37.942),Kabartaycayı da konuşmaktadırlar. Türkiye'de "Geleneksel olarak konuşulan dil ve lehçelerde yayın" çerçevesinde ve "Çerkesçe" adı altında, haftada bir gün (Perşembe günü) Kabartayca radyo (45 dakika,Radyo 1,saat 6.30) ve televizyon yayını (TRT-3;30 dakika,saat 10.30) verilmektedir.TRT'de değişimli olarak,bir hafta Adıgece,bir hafta da Kabartayca yayın yapılması planlanmışsa da,çoğunluğun konuştuğu Adıge dilinde yayına 'hala' başlanamamıştır.
- RF içindeki Adıgelerin toplam sayısı,Şapsığlar dışında, 2002'de 712.244 idi.1999'da RF yönetimince bir etnik topluluk olarak tanınmış olan Şapsığların sayısı,Krasnodar krayı verilerine göre 3.231'den başlatılıyorsa da pek güven verici değildir,Şapsığ kaynaklarına göre sayı,en az 12 bindir (4).
- Adıgeceye en yakın dil, Adıgecenin doğu kolu olan Kabartayca ve daha sonra,şimdi ölü bir dil sayılan Vıbıh ya da Ubıh dilidir (5).Ölü Vıbıh dilinden sonra,Abhaz dilinin yaşayan edebiyat dilleri olan "Abazaca" (Karaçay-Çerkesya'da resmi dil) ve "Abhazca" da (Abhazya'da resmi dil) Adıgeceye en yakın sayılan dillerdir.
- Adıgece, 1927 yılına değin Arap alfabesini, 1927-37 arası Latin harflerini kullanmış, 1937'den beri de Kiril (Rus) alfabesini kullanmaktadır. Kabartayca ise, 1924'e değin Arap, ardından 1936'ya değin Latin alfabesini kullanmış, 1936'dan beri de Kiril alfabesini kullanmaktadır (6).
Adıgece'nin filleri 4 ayrı kademeden oluşmaktadır. 4 basamaklı bir fiil yapısı olan Adigece de kelimler ontolojik olarakta ses anlamsal temellerden beslenirler. Adigece'de ki ontolojik tabakalar "hiçlik" tabakası, yanış ve "oluş" tabakası, "insansı" tabaka ve "tanrısal" tabaka olmak üzere dörde ayrılır' Hiçlik tabakası;ц1,sesiyle ifede edilirken oluşve yanma tabakası;Ñ sesiyle ifede edilir.İnsansı tabaka ise; щ sesiyle ifade edilir. Tanrısal tabaka ise; T tabakasıdır. Adigecedeki fiilerin tamamı apesteriori fiilerdir. Yani her fiil akterdığı deneyimin bilgisini kendi içinde taşır. Adigecede apriori bir ifede de bulunmak imkansızdır. Başka bir deyişle söylemek gerekirse gizil,sembolik ve tecrübe dışı transandantal-müteal bir bilginin verlını bu dil reddeder. Son zamanlarda bu konuda Ber Hikmet adlı düşünürün üç ayrı çalışması yayınlanmıştır. Adigece Fiiller Kitabı, Adigece Magıbze, Adigece Anlamak ve Düşünmek adlı bu üç kitap Bu güne kadar Aigece-Çerkesce hakkında yazılmış en spekülatif ve en orjinal kitaplardır. Örnek: Adigecede insan demek ;ц1ыху demektir ve iki sesten oluşur :ц1 ve ху. Bu seslerden ц1 sesi hiçlik anlamına gelir. ху sesi ise olmak anlamına gelir. Mastar hali хун dur. Bu bağlamda Adigece de İnsan demek hiçlikten olan yada hiçlikten çıkan demektir. Ki özü hçlik olan anlamınıda verir. Ayrıca tanımak kelimesinin karşılığı; ц1ыхун ise fark edilebileceği gibi Adigecedeki insan kelimesinin mastar halinde fiil olarak ifede edilmesidirki bu çok ilginç bir konudur, çünkü anlamı tanımak ,insanlamak insansı olarak algılamak demektir. Bir diğer anlamı ise bilmektir. Şu halde toparlarsak özü hiçlik olan ve bir oluşla bu hiçlikten çıkan şeydir insan, özü hiçliktir fakat bu hiçlikten çıkar ve en temek faaliyetide bilmektir. Adigece de insanı insan yapan temel yeti "bilme" yetisi olarak karşımıza çıkar ki yine Adigecede insan kelimesine karşılık gelen ikinci bir kelime daha vardır:Ñ…ÑŠÑ bu ses türkçedeki "ha" sesine tekebül ederki modern anlamda ilk ilkel insana denk gelir. Ayrıca Adigece de her sesin bir anlamı vardır. Kök kelime dillerinde böyle bir şey yoktur. Dünyada böylesi ikinci bir dil daha yoktur. Kelimelerin temel yapı taşları olan her bir ses bir anlam verir. Örnek: "a" sesi "el" anlamına gelir."p" sesi ise "ön" anlamına gelir."ge"sesi ise "arka"anlamına gelirken "be"sesi "çok anlamına gelir. Örnekler arttırılabilir. Kelimaler ise bu ses atomlarının permutasyon ve kombinasyonlarıyla oluşturulur. "GU"sesi kalp anlamına gelir ve sadece bu sesten 300'e yakın kelime çıkmıştır. 'ж' sesi akışkanlığı ifade eder:жÑн:akmak demektir. 'Ğ´' sesi birlikteliği ifade eder. Ğ´Ñ: biz 'Ğ´ÑÑ€ Ğ´Ñру':biz bize
Beyaz= oluş,oluşum Siyah=Hiçlik Kırmızı= Yanmak Yukarıda Adigecedeki türkçedeki renk isimlerinin adigecedeki çağrışımları Türkçe olarak veril miştir. Ayrıca adigeler Tek bir tanrıya inanırlarken bu tanrının çok fazla sıfatları vardır. Orman,tarımidemircilik,bal,yıldırım gibi bir çok şeyin tanrısı var iken gerçekte bunlar tek tanrının farklı sıfatlarıdır.
Kaynaklar:'
1.İslam Ansiklopedisi,Çerkesler,Mirza Bala.
2.Doç.Dr.Fethi Güngör,Geçmişten Günümüze Kafkasların Trajedisi,İstanbul,2006,s.17.
3.Bir çalışmaya göre Çerkes ya da Adıge sayısı,Türkiye nüfusunun % 2.14 kadarıdır:Prof.Dr.Mehmet Şahingöz,Ethnologue Data from:Language of the World,USA;Nartajans.net,Türkiye'de Etnik Dağılımlar.
4.Prof.Dr.H.M.İbrahimbeyli,Bayram Jübilesi mi Yoksa Halkımızın Trajedisi mi?,Kuzey Kafkasya KD,sayı 83-84,İstanbul,1991,s.55;Jineps,Haziran,Kasım 2006 sayıları.
5.Nart dergisi,sayı 8,Ankara,1998,s.13;Jineps,Şubat 2007.
6.Daha geniş bilgi için bk.Kafkasya Üzerine Beş Konferans,Adıge Dili,İstanbul,1977;Adığe (Çerkes) Edebiyatı,Kafkasya KD,sayı 39-42,Ankara,1973. 7. Adigece Fiiler Kitabı, Ber Hikmet. Ankara,Kafder