Abdulbaki Nasır Dede
Kısaca: ABDULBÂKÎ NÂSIR DEDE (1765-1821)18.YÜZYILIN ikinci yarısında ve 19. yüzyılın başlarında yaşamış Türk mûsikîsi bilgini ve bestekarıdır. ...devamı ☟
Milas Müftisi-zade Halil Efendi ve babasından öğrenim gören, Arapça ve Farsça öğrenen Abdülbaki Dede, ağabeyi Ali Nutki Dede'nin himayesinde yetişmiş ve onun Yenikapı Mevlevihanesi şeyhliği sırasında bu dergahın neyzen-başılığını yapmıştır. Türk musikisinin nazariyatı ve ameliyatı ile uğraşıp, bu konuda geniş bilgi edinmiş ve bilgisini öğrencilerine aktarabilmiş çok değerli bir üstad idi. Hammamizade İsmail Dede Efendi'ye de hocalık etmiştir.
Şeyh Ali Nutki Dede'nin ölümü üzerine, 1804 yılı Ağustos ayında Yenikapı dergahına şeyh olmuş ve 24 şubat 1821 gecesi saat 5 ' de, 55 yaşında, ölümüne kadar 16.5 yıl şeyhlik postunda oturmuştur. Dergahın mezarlığında ağabeyinin yanına gömülmüştür. Mezar taşındaki kitabe: "Alem-i lahuta can atdi bu dem Baki Dede (1236)"
Safayi'i Mevlevi'nin uzun tarih şiirinin son mısra'ı: "Şeyh Abdi'lbaki Ukba rahına oldu revan."
İzzet Molla'nın tarih mısra'ı: "Şeyh Baki buldu faniden reha "Allah" deyip"
Bestekar olarak bugün elimizde Acembuselik makamında bir Mevlevi Ayin-i Şerifi bulunan Abdülbaki Dede, Isfahan makamında da bir Ayin bestelemiş, fakat bu ayin zamanla unutulup, kaybolmuştur.
1794 yılında III. Selim'in emriyle yazıp, kendisine sunduğu "Tedkıyk u Tahkıyk" adlı nazariyat kitabında" 136 makam ve 21 usul kısa açıklamalarla anlatılmıştır. 1797'de, yine III. Selim'in emriyle bazı eklemeler yapılmış olan bu eser değerli bir kaynaktır. Abdülbaki Nasır Dede, kendi terkibi olan: Dilaviz - Ruhefza -Gülruh - Dildar - Niyaz - Naz - Hisarkürdi makamlarım ve yine kendi buluşu olup (Şirin) adını verdiği 22 zamanlı bir usulü de bu eserinde yazmıştır.
Nasır Dede'nin kitabinin ikinci bölümü, Tahririye adını taşır. Nasır Dede, bu bölümde harflerle yazılıp, altma ses sayıları işaret edilmek suretiyle kendi icadı bir çeşit ebced notasmm açıklamasını yapmış, ayrıca bu nota ile III. Selim' in Suzidilara Ayin-i Şerifini, aynı makamdan peşrev ve saz semaisini ve de Vardakosta Seyyid Ahmed Ağa'nın Suzidilara peşrevini yazmıştır. III. Selim'in ölümünden sonra kullanılmayan, bugünkü nota sistemi ortaya çıkana kadar da en geçerli ebced notası sayılmış olan Nasır Dede'nin notası, zamanında pek önemli birçok eserin kurtarılmasında, kazanılmasında rol oynamıştır.
Ağabeyi Ali Nutki Dede'nin başladığı (Defter-i Dervişan) a sonradan Abdülbaki Nasır Dede devam etmiştir. Bu eser de Türk musikisinin kaynak eserlerindendir. Tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi Nafiz Paşa yazmaları 1194'de bulunmaktadır. Nasır Dede'nin bir başka eseri, Mevlevi şeyhlerinden Musa Safi Dede'nin "Ta'rib-i Şahidi" adlı eserine "Şerh-i Şahidi" isimli bir şerhdir. "Terceıne-i Menakıbu 'l-Arifin" adlı eseri de el yazması olup, Eflaki'nin "Menakıbu 'l-A'rifin" adlı Farsça eserinin tercümesidir. Yenikapı Mevlevihanesi aşçı dedesi ve amca oğlu olan Sahih Ahmed Dede'nin ısrarı üzerine 1793-1797 arasında meydana getirilmiş ve bu eser de III. Selim'e sunulmuştur. Bunun da tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi Nafiz Paşa yazmaları 1126'dadır.
Nasır, mahlasıyla yazdığı ve yaklaşık 3000 beyit tutan (Divan-ı Eş'ar) ın tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi Nafiz Paşa yazmaları 941'de bulunmaktadır.
Bilhassa dini musikide bir hayli öğrenci yetiştiren Abdülbaki Nasır Dede' nin ağabeyi ve kardeşi gibi akrabalan da musikişinastırlar. Abdülbaki Dede'nin oğlu Osman Selahaddin Dede de Yenikapı Mevlevihanesi şeyhlerindendi. Değerli bir musikişinas olup, Zekai Dede'ye hocalık etmiştir. Osman Dede'nin oğlu Mehmed Celaleddin Dede'dir. O da Yenikapı Mevlevihanesi şeyhlerinden ve değerli musikişinaslardandır. 1854'de Beşiktaş Mevlevihanesinde doğmuş olan ve 1877 yılında Bahariye dergahının şeyhliğine tayin edilmiş olan Hüseyin Fahreddin Dede 1872 yılında Osman Selahaddin Dede'nin kızı Fatma Aliye hanımla evlenmiş ve böylece aileye girmiştir. Hüseyin Fahreddin Dede de çok değerli musikişinaslarımızdandı. Dr. Suphi Ezgi'ye hocalık etmiştir. 1839'da Yenikapı Mevlevihanesinde doğmuş olan ve XIX. yüzyılın sonlannda yetişen değerli musikişinas, kudümzen Ahmed Hüsameddin Dede, Nasır Abdülbaki Dede'nin kızı şerife Ayşe Sıdıka hanımın oğludur. Babası da dergahın aşçıbaşısı Hacı Ârif Dede'dir. Yenikapı Mevlevihanesi neyzenbaşılarından Derviş Mehmed de. Nasır Abdülbaki Dede'nin amcazadesidir.
XIX. yüzyılın ikinci yarısında yetişmiş neyzenlerden Cemal Dede (1860-1899), Ahmed Hüsameddin Dede'nin oğludur. Cemal Dede Yenikapı Mevlevihanesinde uzun süre neyzenbaşılık yapmıştır.
Nasır Abdülbaki Dede'nin bir beyiti:
Nasır, humar-ı aşka şarabın ne nef'i var Mümkinse gahi büsleb-i dilrüba gerek.
Bu konuda henüz görüş yok.