zeki
1 . Anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, zeyrek:
"En zeki hayvan maymundur."-
2 . Çabuk ve kolay kavrayan:
"Bildiğim, onun zeki bir genç olduğu ve ara sıra sevimli, ufak şiirler yazdığıdır."- M. Ş. Esendal.
3 . Zekâ varlığı gösteren:
"İnce, zeki bir kalemi vardı."- Y. Z. Ortaç.
zeki
Türkçe zeki kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. apt, astute, brainy, bright, brilliant, clear, clever, quick of comprehension, cute, discerning, ingenious, intellectual, intelligent, keen, keen witted, longheaded, luminous, neat, nifty, nimble witted, as fresh as paint, penetrating, penetrative
zeki
anlama, kavrama yeteneği üstün olan, anlaklı, zeyrek; akıllı.
çabuk ve kolay kavrayan.
zekâ varlığı gösteren .
zeki
Türkçe zeki kelimesinin Fransızca karşılığı.
intelligent/e, adroit/e, entendu/e
zeki
Türkçe zeki kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. einsichtig, geistreich, geistvoll, gelehrig, gescheit, intelligent, überklug
zeki
(Arapça) Erkek ismi 1. Zekalı çabuk anlayan ve kavrayan. 2. Zeka belirten.