Mondros Mütarekesi'nden sonra Zeytun Ermenilerinden 1.500 kadarı İngilizler tarafından kasabaya getirilmiş ve bina olmadığı için kışla binasına yerleştirilmişti. Zeytun'a gelen bu Ermeniler yerleştikleri kışlayı ve etrafındaki 25 kadar binayı tahkim ederek, silahlı olduklarından, kendilerini savunmaya başlamışlardı. Bunun üzerine, bunların yola getirilmesini sağlamak amacıyla Zeytun'a gönderilen nasihat heyetlerini de pek dinlememişlerdi. Bundan sonra da örgütlü Zeytun Ermenileri harekete geçerek, çevre köylere saldırıya başlamışlar ve bu saldırının sürmesi üzerine, durumun yakından araştırılmasına lüzum duyulmuştu. Bu araştırmanın sonucu eylem taraftarı olan Ermenilerin azınlık durumunda olduğu anlaşılmıştı . Bu arada, başka bölgelerden kaçan Ermeniler de Zeytun'a gelmişler ve böylece Zeytun, Ermenilerin toplandıkları bir üs haline gelivermişti.
Bu durum üzerine, Millí Kuvvetler harekete geçerek 27 Haziran 1921 günü Zeytun kışlası 25. Alay tarafından kuşatılarak, hükümetin teklifleri Ermenilere bildirilmişti. Kışla dışında ikamet eden 125 evden ibaret Ermeni halkı hükümetin isteklerini kabul ederek, hayvanları ve eşyaları ile teslim olmuşlardı. Kışlada ise yalnız silahlı olarak çekilip gitmek isteyen 150 eylemci eşkiya kalmıştı. Bunlarla yapılan çarpışma sonunda araziyi çok iyi bilen bu Ermenilerden bir bölümü firar etmişler ise , daha sonra ele geçirilmişler, bir bölümü de Kilis'de bulunan Fransız kuvvetlerine katılmışlardı .
Böylece yukarı Toros Geçitleri'nde de Ankara Hükümeti'nin varlığı hissettirilmiş ve otoritesi sağlanmıştır.