Genelkurmay Başkanı ve dört kuvvet komutanının ortak muhtırası, anarşi ve terörü önlemek, rejimi esenliğe kavuş-turmak gerekçesiyle verilmişti ve reformları Atatürkçü bir görüşle gerçekleştirebilecek partiler üstü bir hükümetin oluş-turulmasını istiyordu. Aksi durumda ordu, yönetimi doğrudan üstlenecekti. Bunun üzerine, hükümetin Başbakanı olan Demirel aynı gün istifasını Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a verdi.
Yeni ara rejimin ilk hükümeti, CHP’den istifa eden Prof. Nihat Erim tarafından kuruldu. Sıkıyönetim ilan edildi ve bazı özgürlükler kısıtlandı.
I. Erim Hükümeti, sert önlemlere rağmen terörün tırmanışa geçmesine daha fazla dayanamayarak yerini II. Erim Hükü-meti’ne bırakmak zorunda kaldı. 12 Eylül 1980 müdaha-lesinden önce Dragos’taki evinin önünde teröristler tarafın-dan öldürülecek olan Erim’in bu ikinci denemesi de başarılı olamadı. Yerini, Nihat Erim hükümetinde Maliye Bakanlığı yapmış olan Ferit Melen’in kurduğu hükümete bıraktı. Onu izleyen Naim Talu Hükümeti ise bir çeşit demokrasiye geçiş sürecini başlattı. 1973 yılında TBMM’de yapılan Cumhur-başkanlığı seçimini 12 Martçıların adayı Faruk Gürler kay-betti; AP ve CHP’nin ortak adayı emekli Oramiral Fahri Korutürk kazandı.
Bu arada, devleti ve cumhuriyeti kuran CHP’de 1969 yı- lından itibaren başlayan gelişmeler 12 Mart Muhtırası’ ndan sonra ilginç boyutlar kazanmıştı. 12 Mart Muhtırası’na karşı çıkan Genel Sekreter Bülent Ecevit ve arkadaşları, Merkez Yürütme Kurulu üyeliğinden istifa etmişlerdi. Ecevit ve arkadaşları, 1972 Kurultayı’nda İnönü’nün ekibine karşı parti yönetimine adaylıklarını koydular. Ecevit ekibinin kazan-masıyla İsmet İnönü; CHP Genel Başkanlığı’ndan, üyeliğin-den ve milletvekilliğinden istifa etti. Hemen toplanan kurul-tayda Ecevit, Genel Başkan seçildi.