Şürele

Kısaca: Şürele - Türk Mitolojisinde ve halk kültüründe yarım cindir. Değişik şivelerde Şüreli, Şurala, Çurala, Çürele olarak da bilinir. ...devamı ☟

Şürele - Türk Mitolojisinde ve halk kültüründe yarım cindir. Değişik şivelerde Şüreli, Şurala, Çurala, Çürele olarak da bilinir.

Özellikleri

Tek gözlü, tek kollu, tek bacaklıdır. Ormanlarda dolanır. Vücudu kıllı ve her yanı tırnaklarla kaplıdır. Eski Bulgarlarda Şüreli Han adıyla Ölüm Tanrısı konumundadır. Alnının ortasında tek boynuzu olduğu söylenir. Oğuz Kağan destanında gergedan (Kıyat, Kanda) olarak geçen canlı daha ilkel dönemlerde olasılıkla bu varlıktır. Kadın veya erkek olabilir, ormanlarda sürü sürü ve ailecek otururlar. İnsan gibi konuşurlar, biraz eğilerek yürürler. Ormanda yolunu kaybedenleri iyice şaşırtıp en kuytu köşelere götürürler. Güneş doğarken veya batarken görünebilir. O, orman yolunda insanın karşısına çıkar ve yolu şaşırdığını söyleyip ağlar, yardım ister. Yardım etmeye çalışan insanoğlunu da ormanın hiç bilinmeyen köşesine götürür, fakat ormana yalnız gelmeyen veya yanında köpek olan birinin yolunu asla kesmez. Bu yaratığın ilginç bir alışkanlığı vardır: Kendisi soru sormayı sevse de hiçbir zaman ona sorulan soruları yanıtlamaz. Parmakları, ağaç budakları gibi eğri büğrü ve tüysüzdür ve yaşadığı sürece parmaklarını birkaç kere değiştirir. Çok hızlı koşar ve gövdesi de ağaca benzediği için ağaçlar arasından fark edilmez. Giysileri ve ayakkabıları ters giymek ya da gidilen yolu gizlemek için geriye yürümek gerekir, çünkü öyle yapınca Şürele ters tarafa koşar. Sudan çok korktuğu için ondan kurtulmak isteyen bir insanın akarsuya doğru koşması gerekir. Şürele “Suyun başı ne tarafta?” diye sorarsa, ona suyun aktığı taraf gösterilmelidir. Tatar Türklerince kullanılan “Şürele’ye suyun başını göstermek” deyimi, en kurnaz insanları bile aldatmayı anlatır. Anadoludaki Şeytana papucunu ters giydirmek sözü ile de bağlantılı ve benzerdir. Bu cinin bir özelliği de ata binmeyi çok sevmesidir. At sürüsünün içinden en iyi atı seçer ve onun üzerine binip gün boyu koşturup oynar. Ormanda yalnız gezmenin sakıncalarını içeren bir varlıktır. Ormanda yolunu kaybeden insanlara oyun oynamayı teklif eder ve kabul eden olursa onu öldürene kadar gıdıklar.

Etimoloji

(Çor/Şor/Şür) kökünden türemiştir. Eksik yarım demektir. Korkmak anlamı içerir. Çuvaşçada beyazlık ve yarımlık anlamları olan Çüre/Şüre sözcüğü vardır. Bazı lehçelerde Sura/Şura sözcüğü beyaz veya sarı renk belirtir ki bu varlığın bu renklerde olduğunun düşünülmesiyle de ilgilidir. * Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt PDF Dipnotlar Dış bağlantılar * Türk Mitoloji Sözlüğü, Pınar Karaca (Şurele) * Mitolojik Varlıklar, Çulpan Zaripova * Tatar Türklerinde Varlıklar, Çulpan Zaripova (Şürälä)

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.