Üçüncü İzmir İktisat Kongresi
Kısaca: Üçüncü İzmir İktisat Kongresi 4-7 Haziran 1992 tarihleri arasında yapılmıştır.Bu kongrenin 1923 ve 1981 yıllarında yapılmış olan İktisat Kongreleri'nden iki temel farkı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 3. ...devamı ☟
Bu kongrenin 1923 ve 1981 yıllarında yapılmış olan İktisat Kongreleri'nden iki temel farkı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 3. Kongre'nin uluslarası katılıma açık olması, ikincisi ise siyasi parti temsilcilerinin görüşlerini dile getirmelerine imkan veren bir değerlendirme ve sonuç paneli ile bitiyor olmasıdır.
Üçüncü İktisat Kongresi'nin amacı, ne Birinci İktisat Kongresi'nde olduğu gibi bir "Misak-ı İktisadi"nin belirlenmesi ne de İkinci İktisat Kongresi'nde olduğu gibi, bir kararlar manzumesi yayımlanmasıydı. Bu kongre'nin temel amacı, mümkün olan en geniş katılımla bütün görüşlerin teknik seviyede ve siyasi görüşlerle de desteklenmiş olarak tartışılmasını temin etmek suretiyle, üzerinde görüş birliğine varılan hususlar manzumesini ekonomik ve sosyal konulardaki karar alıcılara sunmaktadır.
Dünyadaki gelişmeler ile ilgili olarak, üzerinde görüşbirliğinin bir kez daha teyit edildiği husus, globalleşme ile birlikte ekonomik entegrasyonlar ve bloklaşmaların da hız kazandığıdır. Kongre'nin yapıldığı tarihten sonraki 8-10 yılın Türkiye açısından iyimser bir dönem olacağını gösteren olumlu gelişmelerin ve eğilimlerin varlığı konusunda görüşbirliği oluşmuştur. Bu iyimser beklentinin gerçekleşmesinin ilk şartının, Türkiye ekonomisinde makroekonomik istikrarın sağlanması olduğu da ortaya çıkmıştır. Türkiye ekonomisi ilgili üzerinde en çok mutabakata varılmış olan diğer bir hususta da, kamu açıkları ve finansmanın makul hadlere indirilmesi, enflasyonsuz denebilecek bir büyümenin sağlanması ve bunlar yapılırken sosyal boyutun da hiçbir şekilde ihmal edilmemesi gerektiğidir. Türkiye ile ilgili başka önemli bir husus ise, devletin iktisadi faaliyetlerindeki rolü ile ilgilidir. Devletin ülke ekonomisi içinde hangi seviyede bir rol oynaması gerektiği konusunda kongrede tüm bir görüşbirliğine varılmıştır. Bu konuda varılan mutabakat, Türkiye'de devletin, ekonomik faaliyetlerin, özellikle de sanayi ve hizmetler sektörünün tamamen dışında kalması gerektiği vurgulanmaktadır.
Devletin Temel görevinin ekonomik, sosyal ve teknolojik altyapıyı tanzim etmek ve geliştirmek olduğu bir kez daha ortaya konmuştur. Kongrede, 2000 yılına doğru Türkiye nüfusunun yüzde 75'inin şehirlerde yaşayacağı kabul edilerek devletin sosyal altyapı kapsamında kentsel altyapının geliştirilmesine daha fazla ağırlık ve önem vermesi gerektiği vurgulanmış, ancak devletin bütün bunları yaparken daha küçük bir kadro ve daha etkin bir yapılanma içine girmesi gerektiği belirtilmiştir. Devletin sanayi ve hizmetler sektöründen çekilirken, bu sektördeki boşluğun özel sektör tarafından daha verimli ve üretken bir şekilde doldurulması ve özel sektörün canlı ve şevkli olmaya sevk edilmesine imkan tanıyan bir çalışma iklimi yaratılması istenmiştir. Bu iklimin yaratılmasında önemli hususlardan birinin rekabet hukukunun tanzimi, diğerinin ise piyasaya giriş-çıkışla ilgili engellerin ortadan kaldırılmasının önemi vurgulanmıştır. Yalnız, bütün bunlar yapılırken, piyasada belirgin bir bozulma, bir distorsiyon olması halinde, devletin sadece bu sapmaya süratli bir şekilde müdehale etmesi ve gerekli düzeltmeyi sağladıktan sonra derhal geri çekilmesi gerektiği de ifade edilmiştir.
Kongre'de kamu gelirlerinin artırılması için ekonomik durgunluğa yol açmayacak bir vergi düzenlemesinin ancak vergi tabanının yaygınlaştırılması, vergi düzeninin daha adil bir hale getirilmesi, vergi toplamadaki etkinliğin atırılması ve bunlar yapılırken, kurumsallaşmanın teşvik edilmesinden geçtiği kaydedilmiştir. Ekonomik bloklar ve firmalar arası ticaretin giderek yaygınlaşması nedeniyle, yabancı sermaye giriş-çıkışlarının daha da büyük bir önem kazanacağının, bir yandan Türkiye'ye daha fazla yabancı sermaye çekilmesi, diğer yandan Türk sermayesinin dışarıya açılması, dışarıda yatırımlar ve şirket evlilikleri yapmasını sağlayıcı düzenlemelere gidilmesinin üzerinde önemle durulması da Kongre'de mutabakata varılmış konulardır.
İzmir
3 yıl önceİzmir, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık üçüncü şehridir. Nüfusu 2020 itibarıyla 4.394.694 kişidir. Bu nüfus; 30 ilçe ve bu ilçelere bağlı 1.297 mahallede...
Mustafa Kemal Atatürk kronolojisi
3 yıl önceLatife Hanım ile evlendi(5 Ağustos 1925'te ayrıldı). 17 Şubat 1923 İzmir İktisat Kongresi açıldı. 11 Ağustos 1923 İkinci Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına...
Celâl Bayar
3 yıl önceüyesi, cumhuriyet döneminde iktisat vekili, Mustafa Kemal Atatürk'ün son başbakanı ve 1950-1960 arasında Türkiye'nin üçüncü ve asker kökenli olmayan ilk...
Celâl Bayar, Türkiye ülke bayrağı, Türkiye, 10 Kasım, 11 Kasım, 12 Ocak, 15 Eylül, 16 Mayıs, 1883, 1908, 1920Prens Sabahaddin
6 yıl önceParis'te “Birinci Osmanlı Liberaller Kongresi” adıyla bir kongre toplamayı başardı (kongre, sonradan Birinci Jön Türk Kongresi olarak anılmıştır). Kongrede,...
Halit Hami Mengi
6 yıl öncecemiyetin şubelerini açmıştır. Millî Mücadele sonrasında toplanan İzmir İktisat Kongresi‟ne de Bor Murahhası olarak iştirak etmiştir. Bor Belediye Başkanlığı...
Türk Ekonomi Bankası
3 yıl önceçalışmaları yapmaya devam etmektedir. Türk Ekonomi Bankası'nın kuruluşu İzmir İktisat Kongresi'ne kadar dayanmaktadır. İzmit'ten kongreye katılan çeşitli meslek...
Türk Ekonomi Bankası, Türk Ekonomi BankasıHüseyin Cahit Yalçın
3 yıl önceRusya’nın İç Yüzü (1947) Hüseyin Cahit Yalçın Edebi Kişiliği 1948 Türkiye İktisat kongresi devlet arşivi (PDF s.30'da Hüseyin Cahit Yalçın) ^ a b c d e Nahit...
EdebiyatHüseyin Avni Cinozoğlu
6 yıl önceÜniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Bir süre aynı fakültede doktora, İktisat Fakültesi Gazetecilik Ve Halkla İlişkiler Enstitüsü’nde yüksek lisans programlarına...
Hüseyin Avni Cinozoğlu, 1955, 1977, Biyografi, Karabük, Safranbolu, Taslak, Türk, İstanbul Üniversitesi, Åair