Susan Sarandon
Barry Bostwick | Görüntü yönetmeni = Rodrigo Prieto | Görüntüler = | Kurgu = | Müzik = Gustavo Santaolalla | Yapım yılı, ülkesi = 1975, ABD | Yapım şirketi = 20th Century Fox | Dağıtım şirketi = | Süre = 100` | Dil = İngilizce | Diğer adlar = | Bütçe = | allmovie-no = 41864 | IMDb-no = 0073629
The Rocky Horror Picture Show, 14 Ağustos 1975`de, ilk gösteriminde istenilen başarıyı gösterememiş olmasına rağmen sinema tarihinde “kült” mertebesine ermeyi başarabilen, dahası kendinden sonra gelen pek çok anlatıyı, hatta popüler kültürü şekillendiren filmlerden biri, Rocky Horror Picture Show izleyici ile buluştu. Film, “Hayal etmeyin, Olun!” cümlesiyle tanıtılıyordu afişlerde. Peki, hayal edilen yahut olunmak istenen neydi? Yurt dışında gece yarısı seanslarında tipik bir şölen havasında geçen gösterimleri, karakterlerin kıyafetlerine bürünen seyircileri, ekrana atılan konfetileri, ezbere bilinip hep bir ağızdan söylenen şarkılarıyla kült aktivitenin en büyük örneklerinden biri olan şovda, bireyin kendisi -istediği/arzuladığı/beğendiği gibi- olabilmesi, kendini gerçekleştirmesi, özgürce; sonsuz ve saf arzunun kollarına bırakmasıdır anlatılan. Bunun yanında filmin politik söylemi hafif mizahla karıştırılmış korkutucu öğeler ve eğlencelik kısmının içinde eriyip gitmez, 1970`lerin ortaya çıkardığı aşka, barışa ve cinsel devrime giden kuşağının üslubuyla eğlenceden ziyade tepkisel bir duruşa, sanatla bütünleşip protest bir kimliğe bürünür.
Film evlenmeye karar veren Janet ve Brad`ın yağmurlu bir gecede yollarını kaybedip yardım istemek için kasvetli bir şatoya gidişi ile başlar. Şatoya girer girmez, travesti Dr. Frank-N-Furter`ın Transilvanya Galaksisi`ndeki Transseksüel Gezegeni`nden gelen misafirleri huzurunda, yeni yaratığı Rocky`ye can vermesine şahit olur “mutlu” çift. İdeal erkek, arzu nesnesi, altın oranlı Rocky, doktor ile sevişmeden önce, şöyle bir göz gezdiriyordu müstakbel gelin ve damada. O uzun gecede, heteroseksüel/travesti olmayan/beyaz/amerikan dış dünyanın kurallarından, yasaklarından ve klişelerinden uzak kalan Brad ve Janet`in cinsel uyanışlarına şahit olur izleyici. İkisi de içlerindeki kadını, erkeği, eşcinseli ve travestiyi keşfederler sırasıyla. Onca yıl içlerinde taşıdıkları pek çok bastırılmış duygu, arzu çıkar ortaya. Doktor Frank-N-Furter`ın koynunda ya da yamacında ya da şatosunda.
Sabahleyin, tüm karakterler bir havuzda topluca sevişirken, Dr. Frank-N-Furter söylediği şarkıda şöyle der;
Fay Wray`a ne oldu?
O nefis saten kumaştan giysi dolanırken kalçasına,
Nasıl da başlamıştım o anda ağlamaya...
Çünkü onun gibi, aynen onun gibi giyinmeyi istedim ben de.
Kendimi teslim etmek istedim zevke
Ilık sularında yüzmek bedensel günahların
Erotik kabuslarda...
Tüm ölçütlerden / kurallardan uzak / yasaklardan uzak!
Ve şehvetli hayaller...
Sonsuza dek zevk almak...
Anlıyor musun? Hayal etme! Kendin ol!
Hayal etmeyi bırak, sadece yaşa içinden geçenleri!
Bu tuzaktan kurtulmak lazım / Hayal etme, hayal etme / Kendim, kendim, kendim, kendim olmalıyıma€¦
Pek çok farklı göndermesi ile bir çok farklı okumayı olanaklı kılan Rocky Horror Picture Show`da üzerinde durulası bir nokta daha var. O da filmin bütününün bir hayal dünyası olarak sunulması. Frank`in şatosu, hatta bilim kurgu öğelerinin hepsi, bir rüyayı anımsatan ve seyirciye izlenmekte olunan filmin de fazlasıyla hayalperest olduğunu ima eden öğelerdir aslında. Efendiliğin büyüsüne ve iktidarına kapılmış, kusursuz erkeği yaratmanın peşinde olan ve yarattığından itaat görmeyince deliye dönen tanrıçayı oynayan travesti doktorun “bu dünyadan olmayışı” da filmin eleştirel bir gözle tekrar okunmasını zorunlu kılar.
