Suyun Özellikleri ?

misafir - 8 yıl önce

Suyun özellikleri

Saf su, kokusuz, tatsız, renksizdir; fakat havadaki karbondioksit kalıntıları ile karbonik asit çözeltileri oluşturmaya başladığı andan itibaren tadı bozulur ve tehlikeli bir hal alır.Ve su insan hayatı için büyük önem taşır. Oda sıcaklığında sıvıdır Bir elementin moleküler ağırlığı onun herhangi bir sıcaklıkta sıvı, gaz ya da katı olmasını belirler. Molekül ne kadar büyükse çevresindeki moleküllerle bağlarını koparıp hal değiştirmesi o kadar zor olur. Su, içerdiği H bağları nedeniyle oda sıcaklığının 10 da biridir. Işığı emer (absorbe eder) Hidrojen bağı yaklaşık 3 mikron dalga boyundaki kızılötesi ışınları etkin şekilde absorbe eder. Öte yandan su molekülleri tarafından uzun dalga boylu (10-30 mikron) termal ışınlar da güçlü bir şekilde soğurulmaktadır. Bu durum atmosferde bulunan su buharı ya da bitkilerde bulunan su tarafından ışınım ısı enerjisinin absorbisyonunda büyük bir önem taşır. Kızılötesi ışın, [elektromanyetik] [spektrum] üzerinde [kırmızı] renkli ışık halini alır, absorbe edildiği için kırmızı rengin küçük bir kısmı görünür. Bu nedenle, [göl] ve [deniz] gibi büyük su kütleleri içindeki saf su, mavi olarak görünür. Bu [mavi] renk, temiz bir okyanus veya gölde bulutlu bir hava altında da kolaylıkla görünebilir, bu da mavi rengin, gökyüzünün yansıması olmadığını gösterir. Pratikte suyun rengi, içindeki katkı, kirlilik vb. etkenlere bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. [Kireçtaşı], suyu [turkuaz] rengine çevirirken, [demir] ve benzeri maddeler kırmızı/kahverengi renge döndürmektedir, [bakır] ise mavi alev rengi oluşturur. Suyun içindeki [yosun]lar, suyu yeşil renkli olarak gösterir. güneş ışınları su içinde hareket edebilmektedir. Bu sayede su içinde bitkilerin veya bitki benzeri [ototrof] canlıların yaşamlarını sürdürmeleri mümkün olmaktadır. Su, eriyebilen birçok madde için çok iyi bir (solvent) Bu tip maddeler ([hidrofilik] maddeler olarak da bilinir) iyice karıştırılmak sureti ile su içinde erirler (örneğin; [tuz]). Su ile karışmayan maddeler ise (örneğin; [yağ]) [hidrofobik] maddeler olarak bilinirler. Bir maddenin su içindeki erime kabiliyeti, maddenin su [molekül]leri arasına çekilme kuvvetinin durumuna bağlıdır. Eğer maddenin su içinde [erime] (çözülme) kabiliyeti yoksa, moleküller su molekülleri arasından dışarı itilir ve çözülme olmaz. Su iyi bilinen bir çözücü olmasından dolayı özel bir maddedir. Aslında birçok madde su içinde, diğer sıvılar içinde çözündüğünden daha iyi çözünür. Bu suyun polar bir molekül olmasından kaynaklanır. Yüklü gruplar içeren hemen tüm maddeler bu nedenle su içinde çözünme eğilimindedir. Bu da hücre içi metabolik reaksiyonların devam edebilmesinin en önemli sebeplerinden birisidir. Pek çok maddenin organizmaya alınabilmesi suda çözünebilmesine bağlıdır. Örneğin, solunum için gerekli olan O2’nin vücuda alınabilmesi için suda çözünmesi gerekir. Bu nedenle tüm solunum yüzeyleri nemlidir. Yüksek kohezyon ve adhezyon kuvvetleri Su [kohezyon] kuvvetine sahip bir maddedir, yani kendi molekülleri arasında çekim kuvveti sayesinde dağılmadan kalabilir. Moleküllerin dipol olması nedeniyle su, birçok maddeye yapışabilir, suyun ıslatma özelliği burdan gelmektedir. Su aynı zamanda [adhezyon] (farklı iki maddenin molekülleri arasındaki çekim kuvveti) kuvveti yüksek bir maddedir. Hidrojen bağları nedeniyle su molekülleri birbirlerini de çekerler yani su molekülleri arasında kohezyon gücüde çok yüksektir. Suyun kohezyon ve adhezyon yetenekleri, suyun belirli kılcal yapılar içinde kopmadan yükselmesine ve taşınmasına yardımcı olur. Bu da bitkilerin karada yaşamlarını sürdürmeleri açısından önem arz eder. Örneğin; civanın dağılmamasıdır. Yüzey gerilimi Su, su molekülleri arasındaki güçlü kohezyon kuvveti nedeniyle oluşan yüksek yüzey gerilimine sahiptir. Bu görülebilir bir etkidir, örneğin, küçük miktardaki su çözünmez bir yüzey üzerine (örn:[polietilen]) konduğunda, su, diğer madde ile beraber düşene dek kalacaktır. Kılcal hareket Kılcal hareket, suyun çok dar (kılcal) bir boru/kanalda [yerçekimi] kuvvetine karşı hareketini ifade eder. Bu hareket oluşur, çünkü su boru/kanalın yüzeyine yapışır ve daha sonra boru/kanala yapışan su, kohezyon kuvveti sayesinde üzerinden daha fazla suyun geçmesini sağlar. İşlem, yerçekimi adhezyon kuvvetini yenecek kadar su boru/kanaldan yukarı geçinceye dek tekrarlanır. Bu olayı doğada da görmek mümkündür. Örneğin [ağaç]ların kılcal damarlarında su en yüksek dallara kadar yerçekimine karşı hareket edebilmektedir. Yüksek erime ısısına sahiptir 1 gram buzu eritmek için 0 °C'de 80 kalori gerekir. Ergime ısısının yüksek olması suyun donmasını geciktirir, böylece biyolojik sistemler düşük sıcaklıklara dayanıklı olabilen özelliklerini kazanırlar. Isınma (özgül) ısısı yüksektir 1 gr suyun sıcaklığını 1 °C arttırmak için yaklaşık 1 kalori gereklidir. Bu özgül suda, ısı amonyak dışındaki tüm maddelerinkinden yüksektir. Böylece su sıcaklıklarda fazla artış olmadan daha fazla enerji depolamayı gerektirmektedir ve böylece canlı sistemde sıcaklık ve metabolik olaylar daha kararlı olabilmektedir.. Gizli buharlaşma ısısı yüksektir 100 °C'de 1 g suyu 1 g su buharı haline dönüştürmek için 539 kaloriye ihtiyaç vardır. Gizli buharlaşma ısısının yüksekliği canlı sisteminin izotermal olmasında en önemli katkıya sahiptir. Suyun gizli buharlaşma ısısı H bağlarından dolayı yüksektir. Donma noktası farklıdır Suyun basit fakat çevre açısından son derece önemli bir özelliği de suyun sıvı hali üzerinde batmadan yüzebilen, suyun katı hali olan [buz]dur. Bu katı faz, (sadece düşük sıcaklıklarda oluşabilen) [hidrojen] bağları arasındaki geometriden dolayı, sıvı haldeki su kadar yoğun değildir. Hemen hemen tüm diğer maddeler için, katı form sıvı formdan daha yoğundur. Standart atmosferik basınçtaki taze su, en yoğun halini 3.98 °C'de alır ve aşağı hareket eder, daha fazla [soğutma|soğuması] halinde yoğunluğu azalır ve yukarı doğru yükselir. Bu dönüşüm, derindeki suyun, derinde olmayan sudan daha sıcak kalmasına sebep olur, bu yüzden suyun büyük miktardaki alt bölümü 4 °C civarında sabit kalırken, buz öncelikle yüzeyde oluşmaya başlar ve daha sonra aşağı yayılır. Bu etkiden dolayı, [göl]lerin yüzeyi buz ile kaplanır. Hemen hemen tüm diğer [kimyasal] maddelerin katı halleri, sıvı haline göre yoğun olduğundan dipten yukarı donmaya başlarlar. Suyun hacmi, bilinen tüm sıvıların aksine, belirli bir sıcaklığa (+4 °C'ye) düşene kadar azalır, daha sonra tekrar artmaya başlar. Donduğunda ise hacmi sıvı hale göre daha fazladır. Bu nedenle suyun katı hali, sıvı halinden daha hafiftir. Bu yüzden buz, suyun dibine batmayıp su üstünde yüzer. Suyun bu özelliği yaşamın kış aylarında ya da her zaman soğuk olan bölgelerde sudaki yaşamın devam etmesine olanak tanır. Deniz, nehir ve göllerin üst kısmı donar, buz üst kısımda kaldığı için su içindeki canlılar yaşamlarını sürdürmeye devam edebilirler. Üçlü noktası Suyun üçlü noktası (saf haldeki sıvı su, buz ve su [buhar]ının dengede bulunduğu [sıcaklık] ve [basınç] kombinasyonu), kelvin sıcaklık ölçü biriminin tanımlanması için kullanılır. Sonuç olarak, suyun üçlü nokta sıcaklığı, 273.16 Kelvin (0.01 °C) ve basıncı 611.73 Pascal'dır (0.0060373 ATM). Elektriksel iletkenlik Genellikle yanlış bir kanı olarak, suyun "çok güçlü" bir [elektrik] iletken olduğu düşünülür ve elektrik akımının öldürücü etkilerini iletme riski bu popüler inanış ile açıklanır. Su içindeki tüm elektriksel özelliği sağlayan etkenler, suyun içinde çözülmüş olan [karbondioksit] ve [mineral] [tuz]ların iyonlarıdır. Su, iki su [molekül]ünün bir hidroksit [anyon]u ve bir hidronyum [katyon]u halini alması ile kendini iyonize eder, fakat bu elektrik akımının yaptığı iş veya zararlı etkilerini taşımak için yeterli değildir. ("Saf" su içinde, hassas ölçüm cihazları, 0.055 µS gibi çok zayıf bir elektriksel [iletkenlik] değeri saptayabilirler.) Saf su, [oksijen] ve [hidrojen] gazları içinde de çözülmüş iyonlar olmadan elektroliz olabilir; bu çok yavaş bir süreçtir ve bu şekilde çok küçük bir akım iletilir. (Elektroliz, elektrik akımı yardımıyla, bir sıvı içinde çözünmüş kimyasal bileşiklerin ayrıştırılması işlemine denir.)

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Su
2 yıl önce

hâldeki suyun üzerinde yüzer. Dünyadaki hemen hemen tüm diğer bileşiklerde ise katı faz sıvı fazdan yoğundur ve katı fazdaki bileşik batar. Suyun bu özelliğin...

Su, Alman, Amonyak, Ağaç, Bakır, Basınç, Bilinç, Birleşmiş Milletler, Buhar, Bulut, Buz, Nehir, Dere, Göl, Yağmur, Gölet
Acı su
6 yıl önce

Acı su, suyun tuzluluk oranının, tatlı suya nazaran biraz daha tuzlu olması; ancak deniz suyu kadar tuzlu olmaması halidir. Böyle bir durum nehir ağızları...

Gri su
2 yıl önce

sistemlerle kıyaslandığında gri suyun arıtılması daha hızlı ve kısa bir sürede olup daha düşük maliyetlidir. Elde edilen arıtılmış suyun kalitesi de çok daha hijyenik...

Tatlı su
2 yıl önce

deniz suyuna nazaran az miktarda tuz ve diğer çözülmüş katıları barındıran su. Tatlı su kavramı genellikle suyun içilebilir kimyasal özelliklere sahip...

Nehir
2 yıl önce

kaynaklarındadır. Göller içilebilir suyun sadece %0,5'lik bir kısmını içerirken nehir kanallarında bulunan suyun oranı ise bunun yarısı olan %0,025'tir...

Nehir, Yenisey-Angara, Missouri, Huang He, Amur, Lena, Kongo, Mississippi Nehri, Yangtze, Yağmur, Dağ
Antifriz
2 yıl önce

Antifriz, 0 derece ve altında radyatör suyuna katılarak suyun donmasını önleyen kimyasal madde. Antifriz daha çok otomobil motorlarında kullanılır. Bir...

Antifriz, Alternatör, Antifiriz, Asit, Batarya, Binek araçlarında güç üretim teknolojisi, Buji, Common rail, Distribitör, Endüksiyon bobini, Hava filtresi
Trityum
2 yıl önce

maddelerin vücuttaki davranışı takip edilir. Yine suyun hidrokarbonlardaki çözünmesinin tayininde, suyun difüzyonunda, polimerlerin analizinde, kimya reaksiyonlarının...

Trityum, Atmosfer, Biyokimya, Buharlaşma ısısı, Helyum, Hidrojen, Lityum, Nötron, Polimer, Proton, Radyoaktif
Hidrofobi
6 yıl önce

moleküller genelde kümelenirler. Hidrofobik bir yüzeyin üzerinde bulunan suyun temas açısı yüksek olur. Bu nedenle "islanabilirlik" leri çok az veya yoktur...