Salih İzzet Erdiş

Kısaca: Salih İzzet Erdiş (Salih Mirzabeyoğlu) Sözde "Büyük Doğu Başyücelik Devleti"ni kurmak amacıyla 1989'da faaliyete geçen yasadışı İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi (İBDA - C) örgütünün lideri. Halen Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan "Kumandan" kod adlı Erdiş, Salih Mirzabeyoğlu takma adını kullanıyor. 1998'in son günlerinde İstanbul'da yakalanan ve 98 eylemden sorumlu tutulan Erdiş, DGM'de "mevcut anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek" suçundan i ...devamı ☟

Salih İzzet Erdiş (Salih Mirzabeyoğlu)

Sözde "Büyük Doğu Başyücelik Devleti"ni kurmak amacıyla 1989'da faaliyete geçen yasadışı İslami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi (İBDA - C) örgütünün lideri. Halen Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan "Kumandan" kod adlı Erdiş, Salih Mirzabeyoğlu takma adını kullanıyor.

1998'in son günlerinde İstanbul'da yakalanan ve 98 eylemden sorumlu tutulan Erdiş, DGM'de "mevcut anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek" suçundan idam cezası istemiyle yargılanıyor.

Erdiş'in elebaşılığı yaptığı örgüt, Gazeteci - Yazar Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesinden de sorumlu tutuldu. Suikast sonucu İstanbul'da düzenlenen operasyonlarda örgüt üyesi 14 kişi yakalandı. İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, sanıkların bombalayacakları yeri "rüyalarında görerek" seçtiklerini söyledi.

Bu süreçte Erdiş, DGM'de görülen davalara "anayasal düzeni tanımadığı" gerekçesiyle katılmadı. DGM yargıcı Sedat Karagül, sanıkları duruşmalara getiremeyen cezaevi görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulması kararı verdi.

Bu sırada Metris Cezaevi'nde tutuklu bulunan Erdiş ve adamları, rahat durmadı. Her fırsatta isyan çıkaran örgüt üyeleri, koğuşlarda arama yapmak isteyen jandarmalarla çatıştı. Çıkan çatışmada 68 asker yaralandı.

1999 yılını "Fetih Yılı" ilan eden Erdiş, örgütün bu dönem içinde birçok eylem yapmasına neden oldu. Özellikle son dönem içinde, örgüt üyelerinin başka bir cezaevine nakli söz konusu olduğu için Metris Cezaevi'nde 150 askeri rehin alıp, cezaevindeki hakimiyetin kimde olduğu konusunda kafalarda bir takım soru işaretleri yarattı.

Bu dönemde İBDA - C sempatizanları, örgütün lideri Erdiş'i görmek için çeşitli suçlar işleyerek cezaevine girdi. Cezaevini örgüt evine çeviren Erdiş, 25 Ocak 2000'de yargılandığı davanın duruşmasına götürülmek üzere yapılan ve 12 saat süren bir operasyon sonucunda koğuşundan çıkartılabildi.

Direnişi kırılan Erdiş, bir yıl sonra idam cezası istemiyle ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada yargıç Sedat Karagül, Erdiş'in "Tam duruşmaya katılmak üzereydim, bu olaylar oldu. Savunmamı yazılı olarak yapmak isterdim, yazdıklarım kayboldu" demesi üzerine "Madem duruşmalara katılıp savunma yapacaktınız niye bu tür olaylara neden oldunuz?" diye sert çıktı.

Uzun saç ve sakalı bulunan Erdiş'in hakim karşısına getirilmeden önce saç ve sakallarının kesildiği gözlenirken, anayasal düzeni tanımadığını belirten örgüt lideri, "Şöyle bir bakılıp, iddianameye yazılan 'Olsa olsa lider budur' gibi bir söz üzerine tutuklandım. Bunları tüm detayıyla kitaplık gibi yazmak istiyorum, süre verin" dedi.

Erdiş, DGM'de son çıktığı duruşmada, mafya babası olmadığını, kendisinin "kumandan" olarak çağırılmasının da özel bir anlam taşımadığını söyledi. Erdiş, "Örgüt lideri değilim. 40 tane kitap yazdım. Ortaya fikir atar, çekilirim. Liderim Turgut Özal'ın arkadaşı Necip Fazıl'dır" dedi.

17 Nisan 2000'de duruşmaya çıkan Erdiş, rejimin silah zoruyla değiştirilmesinden memnunluk duyduğunu söyledi. Hakkındaki iddiaları reddeden Erdiş, DGM'leri tanımadıklarını gösteren dilekçedeki imzaların ve cezaevinde bulunan silahların kendilerine ait olmadığını ve İBDA - C diye bir örgütün de bulunmadığını iddia etti.

İlgili konular

salih mirzabeyoğlu

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.