Nusret Hızır

Kısaca: Türkiye’nin önde gelen felsefecilerinden Nusret Hızır 8 Mart’ta İstanbul’da öldü. Nusret Hızır 1899’da İstanbul’da doğdu. Almaya’da fizik, matematik ve felsefe öğrenimi gördü. 1934’te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bölümü’nde Hans Reichenbach’ın asistanı oldu. 1937-1942 arasında Türk Tarih Kurumu’nda uzman olarak çalıştı. 1942’de dışarıdan doçentlik sınavı vererek Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nde öğretim üyesi oldu. ...devamı ☟

Türkiye’nin önde gelen felsefecilerinden Nusret Hızır 8 Mart’ta İstanbul’da öldü. Nusret Hızır 1899’da İstanbul’da doğdu. Almaya’da fizik, matematik ve felsefe öğrenimi gördü. 1934’te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bölümü’nde Hans Reichenbach’ın asistanı oldu. 1937-1942 arasında Türk Tarih Kurumu’nda uzman olarak çalıştı. 1942’de dışarıdan doçentlik sınavı vererek Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nde öğretim üyesi oldu. 1941-1948 arasında Dünya Klasikleri’nin çevrilmesinden sorumlu kurulda bulundu. 27 Mayıs 1960’tan sonra üniversiteden uzaklaştırılan 147 öğretim üyesi arasında o da vardı. 1963’te Paris’te Yüksek Öğretmen Okulu’nda (École Normale Supérieure) felsefe dersleri verdi. 1962’de yeniden göreve çağrıldığı Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ndeki derlerini ve Türk Tarih Kurumu’ndaki danışmanlığını, emekliye ayrıldığı 1968 yılına kadar sürdürdü. Daha sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksekokulu’nda, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde felsefe ve mantık dersleri verdi. Türkiye’de mantık ve bilgi felsefi üzerine kurulu bir felsefe anlayışının yerleşmesinde önemli payı olan Nusret Hızır, 1945’te kısa bir süre Ant dergisinde yayımladığı yazılaında faşizmin kaynaklarına ilişkin tezler ileri sürdü. 1949-1950’de Yaprak dergisinde çıkan yazılarında ise felsefe kavramlarına açıklık kazandırmaya çalıştı. Erasmus, Leibniz, Nietzche gibi bazı düşünürlerin yapıtlarını Türkçe’ye çevirdi. Dergi yazılarının bir bölümünü 1976’da Felsefe Yazıları’nda topladı ve bu yapıtıyla 1977’de Türk Dil Kurumu Deneme Ödülü’nü aldı. Ölümünden sonra asistanı Füsun Akatlı tarafından derlenen öteki yazıları Bilimin Işığında Felsefe ve Geride Kalanlar adıyla basıldı. Füsun Akatlı’nın “Çağdaş ve Çağcıl bir Rönesans adamıydı” dediği Hızır, felsefe, mantık, fizik, matematik dışında tarih, dil, müzik ve edebiyat alanlarında da büyük bir birikime sahipti.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.