Mezopotamya Senfonisi

Kısaca: ''Mezopotamya Senfonisi'' Türk besteci ve piyanist Fazıl Say'ın ikinci orkestra çalışmasıdır. Mezopotamya Senfonisi'nin dünya prömiyeri Istanbul Kültür Sanat Vakfı Festivalinde 23 Haziran 2012'de gerçekleşmiştir. ...devamı ☟

Mezopotamya Senfonisi Türk besteci ve piyanist Fazıl Say'ın ikinci orkestra çalışmasıdır. Mezopotamya Senfonisi'nin dünya prömiyeri Istanbul Kültür Sanat Vakfı Festivalinde 23 Haziran 2012'de gerçekleşmiştir. Fazıl Say, Mezopotamya Senfonisi’ni kurgularken, hem günümüz Ortadoğusu’nu, hem tarih boyunca Mezopotamya kültürünü anlatmaya çalışmıştır. Sümerler’den başlayan, Asur, Babil, Urartu kültür ve inançları, günümüz Ortadoğusu, Türkiye, Kürt sorunu, bitmek tükenmek bilmeyen savaşlar, terör, filozofların deyimiyle “ölüm kültürü”… Mezopotamya adını alan bölge, kültürün ve insanlığın da beşiğidir. İnsan ile ilgili birçok şey, binlerce yıl önce Mezopotamya’da başlamıştır. Fazıl Say’ın senfonisinde bir çeşit “Çalgılar Operası” tekniği görülür. Besteci senfoniyi, iki çocuğu yani kardeşi temsil eden solist çalgılardan Basflüt ve Bas-blokflüt üzerinden anlatır. Bu iki çalgı, simgesel ve yalın olarak “suçsuz insan”ı temsil eder. (Kardeşlerden birisi ne yazık ki vurulacaktır.) Theremin ise, Mezopotamya’nın korkunç dramının koruyucusu olan simgesel bir “Melek” tir. Mezopotamya Senfonisi besteci için bir barış çağrısıdır. Eserde Kullanılan Değişik Çalgılar “Mezopotamya Senfonisi”nin çalınması için Theremin, Basflüt ve Bas-blokflüt yanında, solistik mertebede Piyano, Arp ve Vurma çalgılara da ihtiyaç duyulur. (Ender kullanılan çalgıları temin etmek için yayınevine ya da besteciye başvurulması gerekir. Bu çalgıların konser ve provalarda mikrofon ile güçlendirilmesine mutlak ihtiyaç vardır.) THEREMİN Elektromanyetik dalgalarla çalınan, uhrevi ve dünya dışı bir şarkı ses çıkaran Theremin çalgısı, Mezopotamya Senfonisi’nde “Melek”i temsil eder. “Melek Mezopotamya’yı korusun” misali. Hem tarih boyunca, hem de günümüzde savaşlar, ölüm kültürü ve terör ile Ortadoğu insanının makus kaderi acımasızca çizilmiştir. (kendiliğinden mikrofonlu) BAS-FLÜT ve BAS-BLOKFLÜT Ender kullanılan bu iki nefesli çalgı, eserde iki çocuk -ya da- iki kardeştir. Senfoninin anlatıcısıdırlar. 7. bölümde kardeşlerden biri (bas-flüt) vurulur ve ölür. Çalış tekniği olarak besteci, bu iki çalgıyı icra eden sanatçılardan, Ortadoğu’ya özgü nefesli çalgıların dramatik ve etnik tınılarını elde etmek için zaman zaman aksanlı ve de “beat-box” tekniğiyle çalmalarını talep eder. (ikisi de mikrofonlu) PİYANO ve ARP Piyano, orkestra içinde kullanılır, solist değildir. Vurma çalgılar bölümünde konumlandırılır. Ancak Ay ve Mezopotamya Türküsü bölümlerinde önemli bir rolü vardır. Arp ise birçok yerde “Melek” i temsil eden Theremin’in eşlikçisidir. Arp ve Piyano 10 bölüm boyunca yoğun işlev halindedirler. Eserin iskeletini oluşturan ritim yapısının temelini oluştururlar ve tüm altyapının taşıyıcısıdırlar. (ikisinin de mikrofonlu olması tercih edilir) KUDÜM: Bir Türk vurma çalgısıdır. WATERPHONE: Bu yeni çalgı, viyolonsel arşesi ile çalınan bir vurma çalgıdır. İçine su konularak çalınması sayesinde, uzayan seslerle ilginç kaymalar yaratır. Korkutucu tiz sesler çıkarır. Bölüm aralarını birbirine bağlayan bir rolü vardır. (mikrofonlu) Vurmalı ÇalgılarEserin vurma çalgılar grubunda kullanılması istenilen diğer -ender kullanılan- çalgılar ise şunlardır: LOG- DRUM, HAPİ-DRUM, UFO-DRUM, VİBRATON-d2. Önemli bir akustik detay olarak da, savaş bölümlerinde (7 ve 9) “uzaklardan duyulan makineli tüfek” hissini vermesi için sahne arkasına konulan TOM-TOM mevcuttur. EFEKT ÇALGILARI, SU ve NEHİR SESLERİ Nehir akış sesi, çakıl taşları sesi, gibi efekt çalgıları (bunlar genelde Afrika ya da Amazon bölgesi folklorunda sıkça kullanılan çalgılardır) orkestranın keman ve viyola gruplarındaki üyeler tarafından çalınırlar. Bütün Dicle bölümü ve bütün Fırat bölümü boyunca nehir sesi kullanılır. KUMRU KUŞU Özel yapım tek notalı bir nefesli çalgıdır ve vurma çalgılar grubunda icra edilir. Kurşun bölümünde “leitmotif” olarak kullanılır. (mikrofonlu) BölümlerI- Ovada İki Çocuk Mezopotamya Senfonisi, Urfa yöresinden anonim bir Kürt halk türküsü ile başlar. Bu türkü, senfoninin birçok yerinde farklı şekillerde duyulur ve eserin ana temasıdır. 5/4’lük (yani 4/4+1/4) ritim kalıplı ölçüdeki bu halk türküsü, aynı zamanda Mezopotamya topraklarını simgeleyen bir “leitmotif”tir. Ovadaki iki çocuk (Basflüt ve Bas-blokflüt) senfoninin anlatıcısıdır. İki çocuğun simgesel koruyucusu “Melek” yani Theremin de ilk bölümde duyulur. Bölümün sonlarındaki dramatik yükseliş bir nevi “kader”i simgeler.“Ölüm Kültürü”nde, trombon motifi duyulur ve Waterphone’un bölüm arası çalınması ile 2. bölüm olan Dicle’ye bağlanılır.

II – Dicle

Mezopotamya “iki nehir arasındaki yer” olarak bilinir. Bu iki nehir, Dicle ve Fırat’tır. Türkiye’de, Doğu Anadolu’nun kuzeyinden gelen bu iki nehir, Suriye, Irak ve Kuveyt’i geçip birleşir ve Basra Körfezi’ne akar. Dicle, daha sakin akan, telaşsız, küçük bir nehirdir. Bölümün tamamında tahta nefesli çalgıların hızlı akışları ve nehir sesi efektleri de bulunur.

III - Ölüm Kültürü Üzerine

Günümüz filozoflarının Ortadoğu ile ilgili kullandıkları bir deyim var: “Culture of Death” (Ölüm Kültürü). Ortadoğu’da bitmeyen savaş, terör, ölümler, sorunlar, çatışmalar, toplumun her kesimini çaresizliğe ve derin düşüncelere sürüklemektedir. Bakır nefesli çalgıların özellikle de trombonların karanlık sesleri içinde, çok hızlı bir 5/8’lik tempoda besteci bu korkunç durumu anlatmaya çalışır.

IV – Melodram

Ölüm Kültürü bölümünün ürkütücü gürültüsünden sonra, ovadaki iki çocuğun bu kez daha yaralı diyaloguna döneriz. Sonra tekrar Melek yani Theremin sözü alır. Üzgün bir melodi ile kader ve yaşamak arasında ona, iki çocuk (Basflüt ve Bas-blokflüt) eşlik etmektedir. Arp ve Hapidrum tekrar eden seslerle altyapıyı oluşturmaktadırlar.

V - Güneş

Güneş, binlerce yıldır, en çok tapınılan unsurlardandır. İnsanlığın beşiği Mezopotamya’da güneş, aydınlığı ve doğuşu temsil eder. İnançtır, yaşama olan sevgi ve bağlılıktır. Işıktır ve hayattır. Elbet, bu inanış, daha sonra pek çok dine ilham kaynağı olmuştur. Güneşin doğuşu, ilerleyen pasajlarda trompetlerin yükselmesi ile gelişir. (11/8’lik ölçü ksilofon notaları ile belirgindir). Güneşin en parlak, en ışıklı olduğu anda bu yükseliş doruğa ulaşır ve sonrasında yavaş yavaş ayrılarak yerini geceye, Ay’a bırakır.

VI – Ay

Besteciye göre Ay romantiktir; ama bir yandan da ürkütücüdür hatta korkunçtur. Ay, geceyi ve karanlığı temsil eder. Mezopotamya tarihinde Güneş, tapınılan bir şeydi; ama Ay da ürkülen bir şeydi. Bu bölümde orkestra içinde Ay’ın rengini ve kuvvetini anlatan çalgı ise Piyanodur. Bu bölüm, Fazıl Say’ın kült piyano eseri “Kara Toprak” taki çalış tekniğiyle icra edilir. İki adet 5/8’lik ritminin birleşimi olan 10/8’lik ritmi ilginçtir.

VII – Kurşun

Ay bölümünden bu bölüme doğrudan bağlanılır. Bölüm, gecenin karanlığında kumru kuşu sesinin duyulması ile başlar. Ana tema olan halk türküsü tekrar duyulur. Ovada iki çocuk yine saf ve oyun oynarcasına bir diyalog halindedir. Bir anda, gece vakti duyulan makineli tüfek sesi ile çocuklardan biri Mezopotamya Ovası’nda vurulur. (Basflüt) Bir anda yalnız ve şaşkın kalan diğer çocuk (Bas-blokfült) uzun bir süre durumu anlayamaz. Şaşkındır. Sorar, çağırır, ümit eder. Daha sonra ağıt yakmaya başlar. Bu noktada tekrar kumru kuşu sesi duyulur; artık tan ağırmaktadır. Trompetler şafak vaktinde bu sefer kanlı bir sabaha doğacak olan Güneş’i yükseltirler.

VIII – Fırat

Dicle’nin tersine, Fırat gümbür gümbür, coşkuyla, kuvvetle akan bir nehirdir. Fazıl Say’ın 9/8’lik teması “Anadolu” motiflidir. Bölümün sonunda, kardeşlerden birini temsil eden Bas-Blokfült hınç ve kin içinde, savaşa çağrılışları haykırırken aynı zamanda öldürülen kardeşine ağıt yakarken görülür.

IX – Savaş Üzerine

Besteciye göre “savaş, evren boşluğundaki en anlamsız şeydir.” Müzik ile savaş nasıl anlatılır? Notalar, diğer notalara savaş açabilir. Orkestradaki nefesli çalgılar grubu, yaylı çalgılar grubuna ya da vurmalı çalgılar grubu, bakır nefesli çalgılar grubuna veya tüm gruplar birbirine savaş açabilir. Orkestra bütünüyle seyircilere savaş açabilir ve onları bezdirebilir. Beste bestecisine, besteci bestesine savaş açabilir. Savaş, evren boşluğundaki en anlamsız şeydir.

X – Mezopotamya Türküsü

Mezopotamya Türküsü, son bölümdür ve hızla akan hüzünlü bir müzikle sembolize edilir. Bu bölüm “Hazin müzik” tarihini anlatır, geleceğe umutla bakmaya çalışır. İlerledikçe üstüne Fırat nehrinin simgesi gelir, Dicle ve Ay gelir. Güneş yeniden doğar. Bütün temalar buluşur. Son sözü bir “Epilog” olarak yalnız ve üzgün olan Theremin anlatır. References External links == * Schott Music * Offical Website 2012 compositions Symphonies

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.