Menemenlizade Mehmed Tahir

Kısaca: Menemenlizade Mehmed Tahir Tanzimat devri şair ve yazarlarından. 1862'de Adana'nın Karaisalı ilçesinde doğdu. Bölgede tanınmış Menemenli aşiretine mensuptur. Babası, Daire-i Celile- i Uzma Telgraf Kalemi Müdürlüğünde bulunmuş Haşim Habib Beydir. İlk tahsilini Adana Sıbyan Mektebinde yaptı. Daha sonra İstanbul'daki Soğukçeşme Askeri Rüştiyesine gitti. Bu okuldan mezun olduktan sonra Mekteb-i Mülkiyeye devam etti ve bu okulun ali kısmından mezun oldu (1883). Devlet memuriyetine “Sura-yı ...devamı ☟

Menemenlizade Mehmed Tahir Tanzimat devri şair ve yazarlarından. 1862'de Adana'nın Karaisalı ilçesinde doğdu. Bölgede tanınmış Menemenli aşiretine mensuptur. Babası, Daire-i Celile- i Uzma Telgraf Kalemi Müdürlüğünde bulunmuş Haşim Habib Beydir.

İlk tahsilini Adana Sıbyan Mektebinde yaptı. Daha sonra İstanbul'daki Soğukçeşme Askeri Rüştiyesine gitti. Bu okuldan mezun olduktan sonra Mekteb-i Mülkiyeye devam etti ve bu okulun ali kısmından mezun oldu (1883). Devlet memuriyetine “Sura-yı Devlette başladı. Daha sonra Ziraat Nezareti Tercüme Kaleminde çalıştı. Adana, İzmir, Selanik maarif müdürlüklerinde bulunan Mehmed Tahir, 1893'te Maarif Nezareti Mektubi Kalemi Müdürü olarak İstanbul'a döndü. Maarif Nezaretinde çeşitli vazifelerde bulunduğu sırada Mülkiye Mektebinde edebiyat ve kitabet-i resmiye dersleri verdi. Darülfunun Edebiyat Şubesinde Usul-i terbiye ve Tedris Hocalığında bulundu. Maarif Nezaretindeki başarılı çalışmalarından dolayı ula sınıf-ı evveli rütbesi ve ikinci rütbe-i Osmani nişanı aldı. 1903'te İstanbul'da geçirdiği kalp krizi sonucunda öldü. Karacaahmed Mezarlığına defnedildi.

Menemenlizade Mehmed Tahir; şair, edebi tenkitçi, naşir ve eğitimci olarak tanınır. Şiire mülkiye'de talebeyken Recaizade Mahmud Ekrem'in teşvikiyle başladı. İlk şiirlerinde Abdülhak Hamid ve Recaizade Mahmud Ekrem'in tesirlerinde kaldı. Şiirlerinde hem eski edebiyatımızın, hem de batı şiiri nazım şekillerini kullandı. Kullandığı aruz kalıpları daha sonra Servet-i Fünun edebiyatı devresinde yaygınlık kazandı. Kafiyenin şekilden ziyade ses unsuru olduğuna inanır. Kafiye'yi göz için değil, kulak için yazan ilk şairdir. Sosyal konuları ihtiva eden şiirlerini Servet-i Fünun döneminde yazmıştır. 1897 Türk-Yunan Harbinin acılarını dile getiren şiirlerinde sosyal yardımlaşma konularını işler. Yardımlaşmanın kaynağını İslamiyete bağlar. Dini şiirlerinde, Allahü tealanın varlığının inkar edilemiyeceğini, kainattaki nizam ve bu nizam karşısında insanın duyduğu hayranlığı Allahü tealanın yaratma gücünü konu olarak işler. Mehmed Tahir'in önemli bir yönü de mecmua yazımcılığıdır. Devrinin en büyük edebi dergileri olan Güneş, Haver ve Gayret mecmualarını yayınladı.

Mehmed Tahir'in yazdığı eserlerden bazıları şunlardır: 1) Elhan (1886), 2) Yad-ı Mazi (1887), 3) asar-ı Perişan (1893), 4) Osmanlı Coğrafyası (1894), 5) Terane-i Zafer (1897), 6) Osmanlı Edebiyatı (1897), 7) Mükemmel Coğrafya-i Osmani (1898), 8) İlm-i Servet.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.