Malkoçoğulları

Kısaca: Malkoçoğulları, Osmanlı Devleti'nde hizmetleri ve kahramanlıklarıyla ünlü akıncı ailesinin adı. Malkoçogullarinin merkezi Silistre'dir. Yıldırım Bayezid, Fatih Sultan Mehmed, Sultan II. ...devamı ☟

Malkoçoğulları, Osmanlı Devleti'nde hizmetleri ve kahramanlıklarıyla ünlü akıncı ailesinin adı.

Malkoçogullarinin merkezi Silistre'dir. Yıldırım Bayezid, Fatih Sultan Mehmed, Sultan II. Bayezid ve Yavuz Sultan Selim zamanlarında önemli hizmet ve kahramanliklari görülen bu ailenin atasi Malkoç Mustafa Bey'dir. Turhan Beyogullari, Mihaloğulları ve Evrenosoğulları gibi, Rumeli'ye sefer yapan ve akinlar düzenleyen Malkoçogullari, kisa zamanda ün kazandilar. Yildirim Bayezid Han, sehzadesi Çelebi Süleyman'in yerine Malkoçoglu Mustafa Bey'i Sivas valiligine tayin etti. 1402'de Timur Han'in Anadolu'ya düzenledigi sefer sirasinda Sivas'i on sekiz gün savunan Malkoç Mustafa Bey sonunda kaleyi teslim etti. Fakat Timur Han'ni askerleri tarafindan sehid edildi. Malkoç Mustafa Bey'in oglu Bali Bey sayesinde, ailenin ünü Fatih Sultan Mehmed Han ve sultan ikinci Bayezid Han zamaninda da devam etti.

Fatih Sultan Mehmed tarafindan 1456'da Eflak prensligine tayin edilen ve Kazikli Voyvoda olarak bilinen Vlad, Padisaha bagli kalacagina dair söz vermesine ragmen, sözünde durmayarak Osmanlilar aleyhine Macarlarla anlasti. Fatih Sultan Mehmed Han'in Trabzon seferini firsat bilerek, Tuna'yi geçti ve Bulgaristan topraklarini yagmaladi. Daha sonraki bir zamanda da Tuna kenarinda bulunan Osmanli kuvvetleri üzerine baskin düzenleyerek, kumandanlarindan Yunus Bey'i sehid, Hamza Bey'i de esir aldi. Daha sonra da Hamza Bey'i sehid ederek basini Macar kralina gönderdi. Aldigi esirlerin hepsini kaziklattiktan sonra, Osmanlilara aid bir takim sehir ve kasabalari tahrib etti. 25.000 esir alarak memleketine döndü. Hamza Bey'in ve bir çok Türk' ün pek vahsice sehid edildigini haber alan Fatih Sultan Mehmed Han, Vlad'in üzerine yürümeye karar verdi. 1462 baharinda Widin'e kadar nehir yolu ile geldi. Fakat Kazikli Voyvoda'ya tesadüf edemedi. Bunun üzerine Evrenosoglu Ali Bey'in oglu Ali Bey'i Eflak içlerine akina me'mur etti. Kazikli Voyvoda Osmanli akincilarini vurmak üzere kuvvetler gönderdi. Mahmud Pasa tarafindan muharebe düzenine sokulan ve sag kanatta Malkoçoglu Bali Bey'e bagli birliklerin de yer aldigi akinci kuvvetleri, agaçliklar altindan birdenbire ortaya çikarak Eflaklilari bozguna ugratti. Yapilan muharebede, yedi bin kisi oldugu tahmin edilen bu kuvvetlerin pek azi kurtulabildi. Daha sonra yapilan muharebelerde Eflak tamamen Osmanli hakimiyetine girdi.

Fatih Sultan Mehmed Han 1475'de Malkoçoglu Bali Bey'i Macaristan üzerine akina gönderdi. Semendire ve civarinin muhafizi Malkoçoglu'nun emrine kapu halkindan iki bölük garip yigit ile Rumeli beylerinden Hasan Beyoglu isa Bey de gönderildi. Malkoçoglu Semendire civarindan Tuna'yi geçerek, Szerem ovasina yani Tuna ile Sava arasindaki zengin bölgeye girerek akinlar düzenledi. Geri dönecekleri sirada yollari üzerinde Macar kuvvetlerinin toplandigini duydu. On bin kisi kadar olan Macar kuvvetleri, Türk akinci kuvvetlerinin yorulmasini bekliyorlardi. Kendi yollari üzerinde Macar kuvvetlerinin toplandigini anlayan Malkoçoglu harbe girmekte tereddüd etmedi. Akincilarin bir kismi Malkoçoglu Bali Bey'in idaresi altinda pusuya girerken diger kismi Hasan Beyoglu isa Bey'in idaresinde harbe atildilar. Fakat savas Türklerin aleyhine bir hal aldi. Hatta savasa kumanda eden Hasan Beyoglu isa Bey atindan düsürüldü. Isa Bey tam bu anda; "Hay Bali! Hay Bali!" diye haykirdi. Bu sesi duyan Malkoçoglu Bali Bey kuvvetleri pusudan firlayarak Macarlan beklemedikleri anda bozguna ugrattilar. Fatih Sultan Mehmed Han'in 1478'deki iskodra seferine katilan ve Venedik dolaylarina akinlarda bulunan Malkoçoglu Bali Bey, 1479'daki Macaristan seferinde kahramanliklar gösterdi ve önemli hizmetlerde bulundu.

Sultan ikinci Bayezid Han zamaninda Kili ve Akkerman alinmis, Osmanlilar Bogdan prensligiyle Karadeniz arasina girerek, Bogdan'in deniz yolunu kapamislar, bu sebeple prensligin ekonomik varligi tehlikeye düsmüstü. Bogdanlilar ou iki kalenin geri alinmasini düsündüler. Kalenin zabtindan sonra, Akkerman'da kalmis olan bazi Bogdanlilar, Bogdan prensine haber gönderip, onu kalenin alinmasi için davet ettiler. Bogdanlilar, kale muhafizlarinin gafletinden istifade ile ipler takarak bir kismi kaleye çikti. Bir kismi da iplerin üzerinde iken muhafizlar haber alarak kaleye girenleri yakalayip, digerlerinin de iplerini kestiler. Bogdan beyinin bu hareketi üzerine Rumeli beylerbeyi Hadim Ali Pasa'ya Bogdan seferine çikmasi emredildi. Hadim Ali Pasa 1485 Eylül'ünde Bogdan'a girdi. Bogdan prensi ise mukavemet edemeyecegini anlayarak hem yardim istemek hem de hayatini kurtarmak için Lehistan krali Kazimir'in yanina gitti. Hadim Ali Pasa kuvvetleri döndükten sonra memleketine varan Bogdan prensi, 1486'da Kili ve Akkerman taraflarina tekrar taarruz etti.

Bunun üzerine akinci kumandani ve Silistre sancakbeyi Malkoçoglu Bali Bey, Bogdan harekatina me'mur edildi. Malkoçoglu Bali Bey'in Bogdan'a girmesi üzerine Bogdan prensi Stefan Çel Mare, Leh ve Macar krallarindan yardim istedi. Onlar da bir takim yardimci kuvvet gönderdiler. Prut nehri üzerine köprü kuran Malkoçoglu Bali Bey, kendi akincilariyle orada durup timarli sipahi kuvvetlerini ileri gönderdi. Bu sirada düsman gözcü kuvvetleri, Malkoçoglu üzerine baskin yaptiysa da hiç telas göstermeyen bu tecrübeli kumandan, bir taraftan hücumlara karsilik verdi, diger taraftan da bir kisim kuvvetlerini bayraklari ve mizraklariyle beraber pusuya yatirarak yanindaki az askerle bir müddet çarpisti. Sonunda, pusudaki askerlerini birdenbire çikararak, yeni kuvvet geldi zanniyla düsmanin maneviyatini sarsip, onlari bozguna ugratti ve bir hayli ganimet topladi. Bogdan prensi Stefan Çel Mare, Osmanlilarla basa çikamiyacagmi anlayinca; dört bin altin vergi vermek suretiyle Osmanli hakimiyetine girdi.

Lehistan krali Jan Albert, Osmanli himayesinde bulunan Bogdan üzerine 1497 senesinde taarruz etti. Osmanli hükümeti daha önce Lehlilerle imzalanmis andlasmanin hükmü kalmadigini ileri sürerek Silistre sancakbeyi ve akincibeyi Malkoçoglu Bali Bey'i 1498 senesi ilkbaharinda kirk bin kisilik bir kuvvetle Lehistan'a yolladi. Malkoçoglu'nun idaresindeki Osmanli kuvvetleri, Turla yani Dinyester suyunu nehir gemileri üzerine kurduklari köprüden geçerek Lehistan'a girdiler. Bali Bey büyük oglu Ali Bey'i askerine ardçi ve küçük oglu Tur Ali Bey'i de öncü yaparak Leh topraklarinda ilerledi. Dinyester üzerindeki Karkova veya Sorukhisari daha içeride Dresni. Glagori, Cinanca, Gelebanya ile Leh kralinin sayfiyesi olan Braklav kalelerini fethetti. Muhkum bir kale olan Radimin hisari alinamadi. Bali Bey burada kalarak, oglu Tur Ali Bey ile Yahyapasazade bazi yerleri ele geçirdikten sonra geri döndüler. Hasan Voyvoda ismindeki bir akinci beyi de, bir günlük yere akin yaptiktan sonra, bir çok ganimetle geri döndü.

Bu sirada düsman, Dinyester nehri üzerindeki köprüyü yikmis, köprüden sonra geçilecek olan dar derbendi (vadiyi) tahkim etmis ve Bali Bey'in dönüs yolunu kapatmisti. Mevsimin ilerlemesi sebebiyle geri dönmeye hazirlanan ve köprünün yikildigini haber alan Bali Bey, Hasan Voyvoda'yi gönderip Dinyester nehri üzerine yeni bir köprü kurdurdu. Köprü geçildikten sonra iki gün içinde cereyan eden çarpismalar neticesinde derbend zapt olunarak, asker orayi selametle geçti. Daha sonra, bazi zor durumlari da tecrübesi ve cesaretiyle asan Bali Bey, Akkerman yoluyla huduttan içeri girdi. Bu sefer de pek çok ganimet elde edilmis, sefer esnasinda hizmet ve sadakat gösteren Bogdan voyvodasi Stefan Çel Mare, samur kürklü hil'at, beylerbeyligi rütbesi ile iki tugla sancak ve bir de basina giymek üzere yeniçeri orta kumandanlarinin serpusu olan ve kuka denilen tüylü serpus ile taltif olundu.

Yavuz Sultan Selim Hanin Çaldiran (Iran) seferine katilan Malkoçoglu Bali Bey'in iki oglu Ali ve Tur Ali beyler önemli kahramanliklar gösterdiler. Bali Bey'in küçük oglu Silistre beyi Tur Ali Bey, muharebe esnasinda bizzat Sah Ismail tarafindan sehid edildi. Sofya sancak beyi olan Ali Bey de bu muharebede sehid düstü.

Malkoçogullari sülalesinin son nesillerinden en önemlisi Yavuz unvaniyla taninan Malkoçoglu Ali Pasa'dir. 1603'de Yemisçi Hasan Pasa'nin yerine sadrazamliga getirildi. Misir'da bulunan Malkoçoglu Ali Pasa, kirk günde istanbul'a gelip vazifesine basladi, ilk is olarak iran meselesini ele aldi. O sirada kaptan pasa olan Cagalzade Sinan Pasa'yi kaptanpasaligi üzerinde kalmak üzere serdarliga tayin ederek, iran üzerine yolladi. Ertesi sene de kendisi, ordunun basinda serdar olarak Macaristan seferine çikti. Sofya'ya ulasildigi sirada sagligi bozulmaya basladi. Belgrad'a vardiktan dörtbes gün sonra vefat etti. Böylece Malkoçoglu sülalesinin söhreti de son buldu.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.