Liberal

Kısaca: Liberal Özgürlükçü demektir. Kısaca: "bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler" felsefesidir. Silici yasaklayıcı, banlayıcı, kafaya karşıdır. ...devamı ☟

Liberal
Liberal

Liberal Haritası

Liberal Özgürlükçü demektir. Kısaca: "bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler" felsefesidir. Silici yasaklayıcı, banlayıcı, kafaya karşıdır. Başkasının yaptığı yazdığı mala davara zararı yoksa bırakın elleyemesin halk felsefesinin kuramlaştırılmış halidir.

Liberal

İngilizce Liberal kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. liberal; tolerante; de ideas avanzadas; que pertenece al partido liberal
adj. liberal, amplio, librepensador; generoso, flojo de principios

Liberal

İngilizce Liberal kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. membre du parti libéral; libéral; personne en faveur des réformes politiques et sociales
adj. libéral, tolérant; sans préjugé; en faveur des réformes; d' esprit large; généreux; prodigue

Liberal

İngilizce Liberal kelimesinin Almanca karşılığı.
n. freigiebig, großzügig; vorurteilsfrei; liberal
adj. aufgeschlossen; geduldig; großzügig, üppig; liberal

Liberal

İngilizce Liberal kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. liberale
agg. liberale; di larghe vedute, di mentalità aperta, senza pregiudizi; tollerante; lato, ampio, esteso; prodigo, generoso

Liberal

İngilizce Liberal kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. liberal; generoso; membro do partido liberal
adj. liberal, de idéias modernas; complacente; generoso; abundante

Liberal

i. liberal görüşlü kimse, özgürlükçü kimse
s. liberal, özgür düşünceli, hür, serbest fikirli, cömert, bol, oldukça büyük, serbest, genel

Liberal

Almanca Liberal kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. in favor of reform, supporting a progressive philosophy (political, religious, social, etc.); tolerant, open-minded; generous; abundant

Liberal

Portekizce Liberal kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. catholic, enlarged, broad-minded, boon, bounteous

Liberal

İspanyolca Liberal kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. liberal, generous; lavish; learned

Liberal

Türkçe Liberal kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. one favors political and social reform, one who supports a progressive political philosophy; member of a liberal political party
adj. in favor of reform, supporting a progressive philosophy (political, religious, social, etc.); tolerant, open-minded; generous; abundant
adj. liberal, progressive, reformist, tolerant, open-minded

Liberal

İngilizce Liberal kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. liberaal, ruimdenkend persoon
bn. progresief van gedachte; verdraagzaam, tolerant; edelmoedig; overlopend (van); liberaal

Liberal

n. one favors political and social reform, one who supports a progressive political philosophy; member of a liberal political party
adj. in favor of reform, supporting a progressive philosophy (political, religious, social, etc.); tolerant, open-minded; generous; abundant
adj. liberal, progressive, reformist, tolerant, open-minded

Liberal

Almanca Liberal kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
liberaal

Liberal

Almanca Liberal kelimesinin Fransızca karşılığı.
adj. libéral, large

Liberal

Almanca Liberal kelimesinin İtalyanca karşılığı.
adj. liberale

Liberal

Almanca Liberal kelimesinin İspanyolca karşılığı.
adj. liberal, permisivo

Liberal

Almanca Liberal kelimesinin Türkçe karşılığı.
s. liberal

Liberal

İspanyolca Liberal kelimesinin Almanca karşılığı.
n. liberale
a. liberal, liberalistisch, freisinnig, freigeistig, freiheitlich, freigebig, weitherzig, spendabel, splendid

Liberal

Türkçe Liberal kelimesinin Fransızca karşılığı.
libéral/e

Liberal

Türkçe Liberal kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Liberale
adj. liberal

Liberal

1. anlamı Hürriyet ve serbestlikle ilgili. Hoşgörülü. Serbest ekonomiden yana olan kimse.
2. anlamı s., i. açık fikirli, serbest düşünceli; bol, pek çok; liberal, hür fikirli; yüksek ve şümullü (tahsil); cömert eli açık, mükrim; vasi, serbest; i. liberal, hür fikirli parti azası. liberal arts fen veya tarih ve felsefe gibi yüksek ilimler. libe.
3. anlamı liberal. erkinci. cömert. eliaçık. geniş görüşlü. hoşgörülü. liberal kimse. liberal parti üyesi.

Liberal

Liberal İngilizce anlamı ve tanımı

Liberal anlamları

  1. (a.) Bestowed in a large way; hence, more than sufficient; abundant; bountiful; ample; profuse; as, a liberal gift; a liberal discharge of matter or of water.
  2. (a.) Not narrow or contracted in mind; not selfish; enlarged in spirit; catholic.
  3. (noun) One who favors greater freedom in political or religious matters; an opponent of the established systems; a reformer; in English politics, a member of the Liberal party, so called. Cf. Whig.
  4. (a.) Bestowing in a large and noble way, as a freeman; generous; bounteous; open-handed; as, a liberal giver.
  5. (a.) Free to excess; regardless of law or moral restraint; licentious.
  6. (a.) Not bound by orthodox tenets or established forms in political or religious philosophy; independent in opinion; not conservative; friendly to great freedom in the constitution or administration of government; having tendency toward democratic or republican, as distinguished from monarchical or aristocratic, forms; as, liberal thinkers; liberal Christians; the Liberal party.
  7. (a.) Free by birth; hence, befitting a freeman or gentleman; refined; noble; independent; free; not servile or mean; as, a liberal ancestry; a liberal spirit; liberal arts or studies.
  8. (a.) Not strict or rigorous; not confined or restricted to the literal sense; free; as, a liberal translation of a classic, or a liberal construction of law or of language.

Liberal tanım:

Kelime: lib·er·al
Söyleniş: 'li-b(&-)r&l
İşlev: adjective
Kökeni: Middle English, from Middle French, from Latin liberalis suitable for a freeman, generous, from liber free; perhaps akin to Old English lEodan to grow, Greek eleutheros free
1 a : of, relating to, or based on the liberal arts liberal education b archaic : of or befitting a man of free birth
2 a : marked by generosity : OPENHANDED a liberal giver b : given or provided in a generous and openhanded way a liberal meal c : AMPLE, FULL
3 obsolete : lacking moral restraint : LICENTIOUS
4 : not literal or strict : LOOSE a liberal translation
5 : BROAD-MINDED; especially : not bound by authoritarianism, orthodoxy, or traditional forms
6 a : of, favoring, or based upon the principles of liberalism b capitalized : of or constituting a political party advocating or associated with the principles of political liberalism; especially : of or constituting a political party in the United Kingdom associated with ideals of individual especially economic freedom, greater individual participation in government, and constitutional, political, and administrative reforms designed to secure these objectives
- lib·er·al·ly /-b(&-)r&-lE/ adverb
- lib·er·al·ness noun
synonyms LIBERAL, GENEROUS, BOUNTIFUL, MUNIFICENT mean giving or given freely and unstintingly. LIBERAL suggests openhandedness in the giver and largeness in the thing or amount given a teacher liberal with her praise . GENEROUS stresses warmhearted readiness to give more than size or importance of the gift a generous offer of help . BOUNTIFUL suggests lavish, unremitting giving or providing children spoiled by bountiful presents . MUNIFICENT suggests a scale of giving appropriate to lords or princes a munificent foundation grant .

Liberal ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Big, Bounteous, Bountiful, Broad, Free, Giving, Handsome, Loose, Progressive, Tolerant,

Liberal ile zıt (antonym) anlamlı kelimeler

Conservative,

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Liberalizm
2 yıl önce

önemine vurgu yapar ve özgürlük ile eşitlik arasında denge kurmayı amaçlar. Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle...

Liberalizm, Adam Smith, Ayn Rand, Açık toplum, Benjamin Franklin, Birey, Cumhuriyet, David Ricardo, Devlet, Din, Floransa
Liberal demokrasi
2 yıl önce

Liberal demokrasi ya da Batı demokrasisi liberalizmin temel ilkelerini esas alan, temsili demokrasiye dayalı yönetim şeklidir. Bir liberal demokraside...

Liberal demokrasi, Atina demokrasisi, Demokrasi, Doğrudan demokrasi, Marksist demokrasi, Oydaşmacı demokrasi, Sosyal demokrasi, Temsili demokrasi, Çoğulcu demokrasi, Parlamenter demokrasi, Plebisitçi demokrasi
Liberal Demokrat Parti (Türkiye)
2 yıl önce

Liberal Demokrat Parti, 26 Temmuz 1994 tarihinde Besim Tibuk liderliğinde kurulan Türk siyasi partisidir. Parti tüzüğüne göre resmî kısaltması "LDP" şeklindedir...

Liberal Forum
6 yıl önce

Liberal Forum (Almanca: 'Liberales Forum'; LİF) Avusturya'da liberal bir siyasi partidir. Parti, 1993 yılında Heide Schmidt tarafından kurulmuştur. Bu...

Liberal Forum, 1993, 2002, Avrupa Parlamentosu, Avusturya, Parlamento, Parti
Liberal Feminizm
2 yıl önce

Liberal feminizm, kadının özel alan ile sınırlı kalmasına karşı çıkarak, birey olarak kendini geliştirecek potansiyele sahip olması gerektiğini savunan...

Liberal feminizm, Feminizm, 1970, Amerika, CEDAW, Ekofeminizm, Erkek Düşmanlığı, Feminist teoloji, Feminizm, Fransız feminizmi, Kadınizm
Liberal Enternasyonal
6 yıl önce

Liberal enternasyonal, liberal siyasi partilerin bir araya geldikleri uluslararası bir forumdur. 1947 yılında kurulan Liberal Enternasyonal, tüm dünyada...

Liberal Düşünce Topluluğu
6 yıl önce

Liberal Düşünce Topluluğu, 26 Aralık 1992'de Ankara'da informel bir şekilde tesis edilmiş bir topluluktur. Liberal felsefeyi Türkiye'de tanıtmak, yaymak...

Liberal Düşünce Topluluğu, Barış, Hoşgörü, Hürriyet, Demokrasi, Adalet, İnsan hakları, Liberal, 1992, Etik, í–zgürlük
Liberal Demokrat Parti (Japonya)
2 yıl önce

Japonya Liberal Demokrat Partisi (自由民主党, Jiyū-Minshutō), genellikle kısaltılarak LDP veya Jimintō (自民党) olarak söylenmektedir. Japonya'da siyaset yapan...