1202`de Kutbeddin Mahmud tarafından yaptırılan medreseye ait bir minare olduğu sanılmaktadır. Üstü yıkılan minarenin kalan kısmı, Irak Eski Eserler Müdürlüğü`nce tamir edilmiştir.
Şehrin 1,5 km. güneybatısında düz bir alanda bulunan minare, tuğladan yapılmıştır. Sekizgenin Erbil Ulu Camii minaresinde olduğu gibi 5 kenarı süslenmiş, kuzeydoğu ve doğusundaki 3 kenarı medreseye(?) bağlandığı için süslemesiz bırakılmıştır. İki şerefeli olduğu sanılan minarenin gövdesi büyük ölçüde yıkılmıştır.
1.70 m. genişliğindeki kaide yüzeylerinde, yarı yükseklikten itibaren birer sathi niş açılmıştır. Çoğu dökülmüş olan süsleme panoları içinde, sivri kemerli mihrabiyeler bulunmaktadır.
Kemerlerin içinde ve üçgen boşluklarda sonsuza uzanan sekiz kollu yıldızlardan oluşan geometrik kompozisyonlar mevcuttur. Kemerin etrafı 2 dikdörtgen kuşakla çevrilmiştir. Nişlerden üçünde, tuğladan kesilmiş kufi harflerle Kelime-i Tevhid ile Ya íbadullah kelimesi yazılmıştır. Süsleme panolarının üstünde çoğu dökülmüş, fakat okunabilen, nesihle yazılmış tarih kitabesi vardır. Kitabeden sonra, bugün yıkılmış olan ilk şerefenin iki sıra mukarnas hücreli altlığının izleri görülmektedir. Kaide içinde çıkış merdiveni bulunmayan bu şerefeye, Halife Camii minaresinde olduğu gibi, bitişik yapının çatı seviyesinden geçildiği anlaşılmaktadır.
Şerefe üstünden itibaren silindirik olarak yükselen minareye, kuzeyden açılan bir kapıyla çıkılmaktadır. Gövdenin kalan kısmında 2 dar çinili süsleme şeridi ile, kesişen yıldız kollarının meydana getirdiği sonsuza uzanan geometrik motifli kuşak ve kufi yazı örneğindeki tuğla dizili üst kuşak bulunmaktadır.
