Kara Murad Paşa

Kısaca: Kara Dev Murad Paşa (d. 1611 - ö. 19 Ağustos 1655) Avcı Mehmet saltanatında 21 Mayıs 1649 - 5 Ağustos 1650 ve 11 Mayıs 1655 - 19 Ağustos 1655 tarihleri arasında iki kez, toplam bir yıl, beş ay, yirmi dört gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. Uzunçarsılı, İsmail Hakkı, (1954) Osmanlı Tarihi III. Cilt, 2. Kısım , XVI. Yüzyıl Ortalarından XVII. Yüzyıl Sonuna kadar), Ankara: Türk Tarih Kurumu (Altıncı Baskı 2011 ISBN:978-975-16-0010) say.397-398 ...devamı ☟

Kara Dev Murad Paşa (d. 1611 - ö. 19 Ağustos 1655) Avcı Mehmet saltanatında 21 Mayıs 1649 - 5 Ağustos 1650 ve 11 Mayıs 1655 - 19 Ağustos 1655 tarihleri arasında iki kez, toplam bir yıl, beş ay, yirmi dört gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Hayatı

Arnavut asıllıdır.Devşirme olup I. Ahmed döneminde (1603-1611) yeniçeri ocağına alınmıştır. 1644'de'de kul kethüdası olmuştur. Bir grup yeniçeri ile yeniçeri ağasına vekaleten Girit'e göndermiştir. Burada Venediklilerle çarpışmalara katılıp bazı kallelrin alınmasında (özellikle Hanya) kahramanlık gösterip mühim rol oynamıştır. Bu nedenle 1645'de sekbanbaşı görevlerine yükselmiştir. Deli Hüseyin Paşa Girit serdarı iken bir dönem Hanya muhafızlığı görevi de verilmiştir. Sekbanbaşı iken yeniçeri ocağı işlerine çok karışması ile İstanbul'a dönünce azledilmiştir. Bu olay İstanbul içinde yaygınca duyulmuş ve Sultan İbrahim'in hal edilmesine başlangıç olan 7 Ağustos 1648'de oraya çıkan yeniçeri ve ulema isyanı içinde Kara Murad Ağa önemli rol oynamıştır. Sadrazamlığının başlangıç döneminde devlet işlerini diğer ocak ağalarıyla ve kendi menfaatleri için çalışan diğer devlet ricali ile birlikte yürütmek zorunda kalmıştır. Uğraşmak zorunda kaldığı ilk sorun Celali ayaklanmacılarından olan Gürcü Abdunnebi'nin İstanbul'a yürüyüp ta Üsküdar'a kadar gelmesi olmuştur. Sadrazam'ın komutasında ocak ve kulluk güçleri Üsküdar'a geçirilmiş ve 17 Temmuz' 1649'da yapılan bir çarpışmada Celali Gürcü Abdunnebi yenilip Anadolu'ya kaçmak zorunda kalmıştır. Sultan İbrahim'in tahttan indirilmesinde önemli rol oynayan Şeyhülislam Abdurrahim Efendi (ve oğlu Galata kadısı Mehmet Çelebi)'nin servet toplamak için sayısız yolsuzluğu ve kendi menfaatleri için devlet işlerine karışmaları yaygınca dedikodu konusu olmaya başlamıştır. Bu baba-oğul zorla Hicaz'a hacca gönderilip İstanbul'dan uzaklaştırılarak bu soruna bir çare sağlanmıştır. 15 Ekim 1649'da ulufe alamayan sipahiler isyan etmişlerdir ve verilmesi gereken bu ulufelerin finansmanı için İstanbul ve Galata tüccarlarından avarız akçesi toplanarak bu ödemeler yapılmıştır. Divan toplantılarında ilmiye mensupları ile diğer vezirler arasında protokol sorunları yaşanıp bu toplantılar itiş kakış kavgalarına sahne olmuştur. Sadrazamın göreve getirilmasinde önemli rol oynamış olan Müneccimbaşı Hüseyin Efendi ise her türlü atamalara ve hatta elçi ilişkilerine karışmakta ve kendini halkın maslahatgüzarı olarak tanıtmaktaydı.Kara Mehmed Paşa çocuk İV. Mehmed'e gerçekte taht naibi olan büyukvalide Sultan'ın devamla desteklenmekte idi. Fakat bir müddet sonra sadrazam özellikle ocaklıların devlet işlerine karışmasından gayet tedirgin olmya başlamıştır. Sadrazamlıkta gözü olan yeniçeri ağası Kara Çavuş Mustafa'nın küçük valide Turhan Sultan ile birlikte kendini öldürmek için komplo kurduğu söylentisini duyunca Kara Mehmed Paşa sadrazamlıktan ayrılmaya karar vermiştir. Taht naibi Büyük Valide Sultan'a ocaktan sadrazam yapılmamasını ve tam o srada Bağdat valisi olma tayini çıkan Melek Ahmet Paşa'yı sadrazamlığa tayin etmesini tavsiye etmiştir. Kendine de Budin valiliği görevi verilmesini rica etmiştir. Böylece Kara Murad Paşa birinci kez sadrazamlığından 19 Ağustos 1650'da istifa ederek ayrılmıştır. İstifasından sonra Budin valisi tayin olunan Kara Mehmed Paşa 1653'de bu görevden ayrılarak İstanbul'a dönmüştür. Aralık 1653'de Kara Murad Paşa kaptan-ı derya görevine getirilmiştir. Bu sırada Venedik donanması Osmanlıların Girit'e asker, donatım ve ıaşe yardımı göndermesini önlemek için Çanakkale Boğazı'nı bloke etmekteydiler. Kara Murad Paşa komutanlığında Osmanlı donanması bu Venedik abluka filosuna hücum edip 6 saat süren bir deniz savaşı sonucu Venediklileri mağlup edip onları blokajı bırakıp çekilmeye mecbur etmiştir. Sonra Ege Denizi'ne açılan donanma Değirmenlik adası yanında daha ufak çaplı bir çarpışma ile Venedik filosunu yenmiştir. Donanma bir müddet Ege Deniz batı kıyılarında seyretikten sonra iaşe ve asker ile yüklü gemilerle Girit'e gitmiştir. Burada Kara Murad Paşa Girit serdarı Deli Hüseyin Paşa ile görüşmüştür. Donanma yüzlerce esir ve esir alınan bazı Venedik gemileri ile birlikte 1 Kasım 1654'de İstanbul'a dönmüştür. Bu sırada sadrazam olan İbşir Mustafa Paşa başarıları ile isim yapan kaptan-ı derya Kara Murad Paşa'yı büyük bir rakip olarak görmeye başlamıştır ve onu İstanbul'da uzaklaştırmak için tedbirler almaya girişmiştir. Bunlardan haberdar olan Kara Murat Paşa karşı tedbirler alarak İpşir Mustafa Paşa'yı görevden attırmaya çalışmaya başlamıştır. İlk olarak sipahi ocağı ilerigelenlerini kışkırtmış; Mart 1665'de sipahi lideri Kürt Mehmet Üsküdar'da bir ayaklanmaya başlamıştır. Kara Murad Paşa, kışkırtması ile ortaya çıkan bu olaylarla hiç ilgisi yokmuş gibi tavırlar almıştır. Mayıs'da tüm kapıkulu askerleri Atmeydanı'nda toplanıp Sadrazam İbşir Mustafa Paşa'nın başını istemeye başlamışlardı. 11 Mayıs 1655'da istifa edip idam edilen İbşir Mustafa Paşa'nın yerine Kara Murad Paşa ikinci kez sadrazamlık görevine getirilmiştir. Koca Murad Paşa ocaklıları bol para vaadleri ile isyana kışkırtmıştı. Fakat sadrazam olunca bu ekstra para vaadlerini karşılamak devlet hazinesinin imkanı olmadığını ve karşıladığı vaadlerden sonra da para isteklerinin durmadığını görmüştür. Diğer taraftan devamlı olarak dışarıdan devlet idaresine yapılan müdahalelerden de bıkkınlık getirmiştir. Bu nedenlerle bir yıl üç ay kadar süren ikinci kez sedaretinden de 19 Ağustos 1650'de istifa ederek ayrılmıştır. İkinci kez sadrazamlığından istifa ettikten sonra kendisine Şam valiliği görevi verilmiştir. Oraya doğru Ağustos 1655'de haraket etmiştir. Fakat yolda Suriye'ye geldiği zaman humma hastalığına tutulmuştur. Hama şehrine geldiği zaman hayat gözlerini yummuştur. Ölümünde 65 yaşında bulunmaktaydı. Mezarı (günümüzde Suriye'de bulunan) Hama şehrinde İmamzade Mehmed Paşa'nın yaptırdığı türbededir. Evvelce o türbenin yapıldığını işittiğinde "hınzır (domuz) defnedeyim" demişti. Değerlendirme Sicill-i Osmani'de şöyle değerlendirilmektedir:
Yeniçerilerin azmanlarından ve nüfuzlularından olup hafifliği ve içkisi olmasa, vakur olsaydı, zamanı uzardı. Zira heybet ve yüce himmet erbabından olup yıkıma hizmetten istidadı fazlaydı.
Uzunçarşılı'ya göre
Cesur ve iyi görüşlü idi. İcabında telakat-ı lisanı ile etrafını tahrike mahareti vardı. Her iki sedaretinde de aleyhine olan tehlikeli durumu görünce işin içinden sıyrılmasını bilmiştir.
Ayrıca bakınız *IV. Mehmet *Duraklama Dönemi Osmanlı Sadrazamları listesi

Dış bağlantılar

* Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, (1954) Osmanlı Tarihi III. Cilt, 2. Kısım , XVI. Yüzyıl Ortalarından XVII. Yüzyıl Sonuna kadar), Ankara: Türk Tarih Kurumu (Altıncı Baskı 2011 ISBN:978-975-16-0010) say.397-398 * Özcan, Abdülkadir, "Murad Paşa (Kara)" (1999) Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlilar Ansiklopedisi, C.2 s.253, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Yayıncılık A.Ş. ISBN:975-08-0071-01. * Mehmed Süreyya (haz. Nuri Akbayar) (1996), Sicill-i Osmani, İstanbul:Tarih Vakfı Yurt Yayınları ISBN:975-333-0383 C.IV s.356 [1] * Sakaoglu, Necdet (1999) Bu Mülkün Sultanları, İstanbul:Oğlak Yayinlari ISBN:975-329-2996 * Buz, Ayhan, (2009) Osmanlı Sadrazamları, İstanbul: Neden Kitap, ISBN978-975-254-278-5, s.105-106. * Danişmend, İsmail Hami, (2011), İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi 6 Cilt, İstanbul:Doğu Kütüphanesi, ISBN:9789944397681 * Yuce, Yaşar ve Sevim, Ali (1991) Türkiye Tarihi, İstanbul:AKDTYKTTK Yayınları,, C.III s. 103-104

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.