Filmler gerçek insan ve objelerin kamerayla kayıt edilmesiyle veya animasyon teknikleri ve/veya özel efektlerle her iki unsurun yaratılmasıyla üretilir. Filmlerle bir seri tekil çerçeveler oluşturulur ancak bu imajlar ardışık ve hızlıca gösterildiğinde, izleyicide hareket illüzyonu denilen bir göz yanılgısı oluşur. Çerçeveler arası geçişler görülmediğinden göz imajı sürekli bir akış halinde algılar.
Film Tarihi
İki boyutlu imajların hareketli olarak gösterilmesi mekanizmasının varlığı 1860`lı yıllara kadar geri gider. Bu yıllarda zoetrope ve praxinoscope denilen basit optik aygıtların gelişmişi olan aygıtlar kullanılmaktaydı. (Aya Yolculuk)`` (1902) filminden bir sahne] Fotoğrafçılıkta hala kullanılan selüloid filmin geliştirilmesiyle nesnelerin gerçek zamanlı hareketini yakalamak mümkün olmuştur. İlk versiyonlarda izleyicinin akış halindeki resimleri görmesi için özel bir aygıtın içine bakması gerekiyordu. 1880`lere kadar olan gelişmelerle kameraların gerçek zamanlı görüntüleri yakalaması filme kayıt etmesi ve perde üzerine yansıtarak tüm bir izleyici kitlesine izletilmesi mümkün olmuştur. "Hareketli resimler" (motion pictures) denilen bu gösterilerde görüntüler üzerinde herhangi bir sinema tekniği kullanılarak oynanamamaktaydı.İlk öykülü film 1902 yılında Georges Mí©lií¨s tarafından ``Le Voyage dans la Lune `` adlı filmle gerçekleştirildi. 19.yüzyıla kadar hareketli resimler tamamen görsel bir sanat olmasına karşın ilk sessiz filmlerin kamu tarafından beğilmişti. 20.yüzyılın başında filmler öyküsel bir yapı geliştirmeye başladı. Kamera hareketleri filmin hikayesini daha etkili kılacak şekilde uygulanmaya başladı. Filmler sessiz olduğundan seyirciler salon sahipleri filmdeki hikayenin geçiş şekline göre müzik üretecek bir piyanist veya orkestra kiralamaya başladılar. 1920`lerin başlarında çoğu film için bu amaçla hazır müzik listeleri oluşturuldu.
Film Kuramı
Film kuramı film/sinemaya bir sanat olarak uygulanacak özlü, sistematik kavram arayışıdır. Klasik film kuramı teknik, öyküleme, tür, öznellik, yazarlık gibi klasik konular için uygulanacak yapısal bir çatı sağlamaktadır. Daha yakın dönemde analizler psikoanalitik film kuramı, yapısalcı film kuramı, feminist film kuramı ortaya çıkmıştır.Film Eleştirisi
Film eleştirisi filmlerin analiz ve değerlendirmesidir. Genellikle akademisyenlerce yapılan akademik eleştirmenlik ile gazete ve diğer medyalarda görülen gazeteci film eleştirmenliği şeklinde ikiye ayrılır.Gazete, dergi ve kablolu yayıncılıkta görülen film eleştirmenliği temelde yeni yapımlara göz atıştır. Bu alanlarda yer alan eleştirmenlerin filmleri seyredip görüşlerini yayına hazırlamaları için önlerinde kısa bir süre vardır. Bundan dolayı bu tarz eleştiriler, derin bir film analizi olmayıp izleyicileri filmin konusu, türü, yönetmeni hakkında kısaca bilgilendiren ve filme karşı eleştirmenin tavrını (beğeni ya da hoşnutsuzluğunu) gösteren tanıtıcı makalelerden ibarettir. Kitlesel tüketime giren aksiyon, korku ve komedi filmleri için yapılan eleştirilerin bu tarz filmlerin hasılatına yapabileceği etki azımsanamayacak boyuttadır. Kitleleri etkileme gücü nedeniyle gazeteci film eleştirileri, sinema sektöründe önemli bir yere sahiptir.
Akademik film eleştirmenleri ise filmlere daha akademik bir bakış açısıyla yaklaşır, filmi gerçek anlamda analiz etmeyi amaçlar. Bu tip çalışmalar film kuram veya film çalışmaları şeklinde bilinir. Bu film eleştirilerinde filmin niçin yapıldığı, nasıl sürdüğü ve insanlar üzerindeki etkileri anlaşılmaya çalışılır. Bu tip eleştiriler bilimsel dergilerde yayımlanır.