Birinci Pozantı Kongresi

Kısaca: Birinci Pozantı Kongresi, 5 Ağustos 1920 tarihinde Pozantı`da büyük bir toplantı yapılmıştır. TBMM`nin var olduğu bir dönemde gerçekleştirilen bu toplantıda, Pozantı Adana`nın vilayet merkezi ilan edilmekle kalınmamış, aynı zamanda vali ve mülki amirleri de seçimle işbaşına getirilmiştir. Daha sonra seçimle yönetime gelen idareciler, Ankara Hükümeti tarafından bizzat onaylanmıştır. İşte böyle bir toplantı; alınan bu kararlardan dolayı kongre olarak değerlendirilebilinir. ...devamı ☟

Birinci Pozantı Kongresi, 5 Ağustos 1920 tarihinde Pozantı`da büyük bir toplantı yapılmıştır. TBMM`nin var olduğu bir dönemde gerçekleştirilen bu toplantıda, Pozantı Adana`nın vilayet merkezi ilan edilmekle kalınmamış, aynı zamanda vali ve mülki amirleri de seçimle işbaşına getirilmiştir. Daha sonra seçimle yönetime gelen idareciler, Ankara Hükümeti tarafından bizzat onaylanmıştır. İşte böyle bir toplantı; alınan bu kararlardan dolayı kongre olarak değerlendirilebilinir.

Mustafa Kemal Paşa`nın Pozantı`ya Gelişi

Mustafa Kemal Paşa, Konya`daki teftişini tamamladıktan sonra güneye hareket etmişti . Bu sırada kongreye; Kayseri, Niğde ve Bor`dan delegeler çağrılmış ve bütün Güney Cephesi`ndeki temsilciler davet edilmişti .

Diğer taraftan, Kaç-Kaç sırasında Adana`dan kaçabilmiş, onbinlerce Çukurovalı Pozantı`da toplanmıştı. Mustafa Kemal Paşa`nın ise 5 Ağustos 1920`de Pozantı`ya geleceği haberi alınmış olup, bu haber cephelerdeki müfreze komutanlarına iletilmiş, onlar da kongreye davet edilmişti. Mersin ve Tarsus`ta ise haber alanlar canlarını kaybetme pahasına, bütün Çukurova halkı gibi Pozantı`ya gelmeye çalışmışlardı. 5 Ağustos 1920 günü Çukurovalı, Pozantı istasyonunda Mustafa Kemal Paşa`yı beklemeye başlamıştı . Nihayet beklenen an gelmişti. Mustafa Kemal Paşa beraberinde Fevzi (Çakmak) Paşa da olduğu halde Pozantı`ya gelmişti. Fevzi Paşa`dan başka Ankara, Sivas, Kayseri heyetlerinin de kendisine refakat etmesi, Pozantı`daki milli heyecanı bir misli arttırmıştır . M.Kemal Paşa ise bu olayı şöyle anlatmaktadır :

"Cenuptaki Adana Cephesi`nde bulunan arkadaşların karargahı Pozantı`dır. Biz de oraya gittik. Yalnız orada bulunan muhtelif Müdafaa-i Hukuk Heyetleri, ki onları Pozantı`ya davet eyledik ve orada vezaif-i milliyesi ile iştigal eden zevatı davet ettik. Heyet-i Umumiyesiyle vaziyet-i askeriye ve vaziyet-i mülkiye hakkında müdavele-i efkar ettiler....". Mustafa Kemal Paşa`ya bazı komutanlar, Bekir Sami Bey, Şifre Sekreteri ve Özel Kalem Müdürü Yahya Hayati Bey`de refakat etmişlerdi .

Kongrenin Başlaması

Pozantı`ya gelen Mustafa Kemal ve Fevzi Paşalar ile delegelerin ve halkın tanışmasından sonra oturumlara geçilmiş ve iki oturum yapılmıştır:

Birinci Oturum

Bu oturumda, genel olarak müzakere edilmiş ve hususi bir şekilde Çukurova bölgesinin düşmandan kurtarılması üzerinde önemle durulmuştu. Çeşitli fikirler ortaya sürülmüş ve Çukurova cephesi için lüzumlu malzeme M.Kemal Paşa`dan istenmiştir . Bu oturumda birçok hatip söz almış ve bunların üzerinde durdukları ana tema ise; Adana cephesi için gerekli olan savaş malzemesi istenilmesi olmuştur. Bu isteklerden sonra M.Kemal Paşa, Fevzi Paşa`ya bakar ve Fevzi Paşa ise gülümseyerek şunları söyler: "Evet Paşam! Arkadaşların arzu ettikleri.... top ve diğer harp malzemesinin lüzumuna ben de kaniyim. Kendilerine vaad edebilirsiniz" dedi . Böylece M.Kemal Paşa; imkan nisbetinde silah ve cephane yardımının esirgenmeyeceğini bildirdi . Bundan dolayı kongreden sonra da silah meselesini halletmek için, Hulusi (Akdağ) Bey Malatya`dan 500 adet silah getirmek üzere görevlendirilmiş, bu olay da Adanalıları çok sevindirmişti .

Birinci oturumun sonunda ise, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi, Bölge İstihbarat Müdürü ve Yeni Adana Gazetesi sahibi Ahmet Remzi (Yüreğir) Bey konuşmaya başlamış ve bu konuşmasında da şunlar üzerinde durmuştur; Ermeniler tarafından Kahyaoğlu (Şehitlik)`unda 90, Camili ve Dedepınarı köylerinde de 200-225`e yakın Türk`ün vahşiyane bir şekilde şehit edildiklerini ve Fransızların da bu katliamlara müsamaha ettiklerini anlatmıştır. Ahmet Remzi Bey`in bu konuşması üzerine M.Kemal Paşa da şunları söylemiştir: "Bu şehitlerimiz vatan kurbanıdır ve bize hız vermişlerdir. Tanrının inayetiyle düşmanı topraklarımızdan kovduktan sonra bu ve buna benzer bütün acılarımızı unutacağız". Bundan sonra M.Kemal Paşa, cephe ve müfreze kumandanlarından birçok malumat alarak, onlara ihtiyaçlarını sormuş ve ilgililere gereken talimatı vermiştir .

İkinci Oturum

Kongrenin birinci oturumunda, yörenin düşmandan temizlenmesi için silah ve cephane istenmiş ve cephanelerin umumi durumu hakkında fikir teatisinde bulunulmuştur.

a) Pozantı`nın Vilayet Merkezi Olması

İkinci oturum başladıktan sonra delegeler, Mustafa Kemal Paşa`ya bir teklifte bulundular.Bu teklif, Pozantı`nın müstakil bir liva haline getirilmesi hakkında idi. Bu teklifi, Mustafa Kemal Paşa müsbet karşılayarak kendisi de başka bir teklif sunmuştu: "Güzel Adana şimdi işgal altındadır. Biz burada yeniden bir vilayet teşkilatı kuralım. Bu suretle Adana`yı burada milli bir hareket merkezi ve vilayet teşkilatı olarak vücuda getirmiş oluruz. Böylece bütün kaza ve nahiyeleri de buradan, bir elden idare etmek imkan dahiline girer. Bu düşman için daha büyük endişeler hasıl eder " . Mustafa Kemal Paşa`nın bu sözleri alkışlarla karşılanmış, bu fikir de ittifakla kabul edilmişti .

Bu teklifi Mustafa Kemal`in ikinci bir teklifi takip etti : "Aranızdan bir heyet seçilsin. Bu heyet vilayetin mülki amirlerini bir liste halinde tespit etsin. Bu listeyi umumi heyetin reylerine arz edelim. Liste umumi heyetinizce tasvip edilirse, vilayetin mülki amirleri de seçilmiş ve derhal vazifeye başlamış olacaklardır". Böylece Mustafa Kemal Paşa valinin tayin edilmesine karşı çıkarak, bölge insanlarından kendi aralarında valiyi seçmelerini istemiştir. Mustafa Kemal`in buradaki amacı bölgeye yabancı birinin vali olması mıntıkayı bilemeyeceği için mevcut düzenlerini bozabilir ve yöredeki milli harekete de sekte vurabilir düşüncesidir . M.Kemal Paşa`nın isteği üzerine Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Karaisalı Kaymakamı ve diğer bazı arkadaşlardan müteşekkil oniki kişilik bir heyet oluşturulmuştu. Bu heyet oradan ayrılarak on dakika sonra ise M.Kemal Paşa`ya istediği listeyi vermişti. Bundan sonra Ahmet Remzi Bey ilk sözü alarak şunları söylemiştir: "Paşam biz İsmail Safa (Özler) Bey`i münasip görüyoruz" dedi. Bunun üzerine, İsmail Safa Bey: "Paşam beni affediniz, benim cephelere gidip teşkilatı düzeltmem gerek böylece daha faydalı olurum" cevabını verdi. Bunun üzerine Gazi, Kongre`ye katılanlara: "Safa Bey özür diliyor" dedi. Bu defa Kırıklı`dan Süleyman Bey ile Karaisalı`dan Menemencioğlu Adil Bey de Ahmet Remzi Bey`i destekleyince orada bulunan herkes, Safa Bey diye bağırdı. Böylece, Safa Bey: "Paşam bir şartla kabul ederim. Yerime asıl vali gönderilinceye kadar vekil olarak görevde kalırım" dedi. Safa Bey`in bu konuşmasından sonra herkes onu alkışlayarak, tebrik etti. Bunun üzerine, Safa Bey de mektupçusundan odacısına kadar vilayet teşkilatını kurdu .

Bundan sonra da İsmail Safa Bey, hemen vazifeye başlamış, Pozantı, mülki erkanı üyelerini tespit etmiş ve Kongre Başkanı Mustafa Kemal Paşa`ya sunmuştur. Tespit edilen liste şöyledir:

  • Vali Vekili:İsmail Safa (Özler) Bey,
  • Mektupçu: Süleyman Faik (Çelik)
  • Kadı : Kadı-zade Feyzi (Oldaç)
  • Defterdar vekili: Hasan (Aktaş)
  • Sıhhiye Müdürü: Dr.Osman Hayri (Kasal)
  • Maarif Müdürü: Muallim Agah (Doğrul)
  • Ziraat ve Orman Müdürü: Halil
  • Tapu Müdürü: Mustafa Nuri
  • Jandarma Kumandanı: Binbaşı Cemil
  • Polis Müdür Vekili: Komiser Mahmud
  • Belediye Başkanı: Dıblan-zade Mehmet Fuad.


Bu liste Kongre Başkanı M.Kemal tarafından okunmuş ve herhangi bir değişikliğe uğramadan aynen kabul edilmiştir . Alınan bu kararla, o güne kadar bucak merkezi olan Pozantı`da Adana Vilayeti Teşkilatı kurulmuştu. Vali vekili, İsmail Safa Bey, mutasarrıf ve kaymakamlıklara yapılacak tayinler üzerinde de durmuş ve bu vazifelerin kimlere verileceğini kararlaştırmıştı. O tarihlerde üç mutasarrıflık vardı. Bunlara aşağıdaki şahıslar tayin edilmiştir .

  • Mersin Mutasarrıflığına: Rauf Bey
  • Osmaniye Mutasarrıflığına: Hüsnü Bey
  • Kozan Mutasarrıflığına : Abdulaziz Naim


Mersin`in merkezi Erçel Köyünden ve Osmaniye ise Haruniye bölgesinden idare edilecekti . Kaymakamlıklara ise şu şahıslar tayin edilmiştir :

  • Tarsus Kaymakamlığına: Şükrü Bey,
  • Karaisalı Kaymakamlığına : Saadettin (Beybaba) Bey,
  • Ceyhan Kaymakamlığına: Çerkes İbrahim Bey,
  • Kadirli Kaymakamlığına: Sadi Bey,
  • Yumurtalık (Ayas) Kaymakamlığına : Tevfik Bey,
  • Feke Kaymakamlığına : Feyyaz Bey.


Bu kaymakamlardan, Tarsus`un idare merkezi Namrun; Ceyhan`ın ise Burhanlı Köyü idi. Ayas Kaymakamlığı da Osmaniye Mutasarrıflığı gibi, sabit değildi. Vilayet Daimi Encümeni şu azalardan teşekkül etmişti: Kadızade Feyzi, Gülekli Tevfik ve Yolgeçenli Ata .

Belediye Meclisi azalıklarına ise; Ahmet Remzi, Kethüdazade İbrahim, Karadayı İsmail Bey, Savatlı Halil Ağa ve Haydarzade Ali Efendiler getirilmişlerdi . Böylece Pozantı`da il erkanı tespit edilerek, güneyde Milli Mücadele yeni bir boyut kazanmıştı.

Pozantı`nın il merkezi olmasıyla beraber, Karaisalı`da bulunan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyeti Pozantı`ya taşındı. Yapılan seçimde,Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Kilikya Merkez Heyetine Başkan olarak Ahmet Remzi (Yüreğir) ve üyeliklere Mehmet Fuat (Dıblan), Dr.Bahri (Erkam), İbrahim (Kethüda), Hulusi (Akdağ), Halil (Savatlı), Veli (Cevheribucak), Ata (Yolgeçen) ve İsmail (Karadayı) getirildiler. Pozantı`daki silah ve mühimmatın kontrolu işiyle de defterdar Hasan (Ateş) görevlendirilmişti .

b) Halk İradesinin Tecellisi

Pozantı Kongresi`nde ilgi çekici bir uygulama olmuştu. Pozantı valisinin seçimle işbaşına gelmesi gerçekten demokratik bir uygulamaydı. Burada Çukurova halkı iradesini izhar etmişti. Mustafa Kemal, 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM`ni teşekkül ettirmesi ve Milli İrade`ye vermiş olduğu önemi göstermişti. İşte Hakimiyetin Kayıtsız Şartsız millette olması bu idi. 5 Ağustos 1920 tarihinde de Halk İradesi`ne verdiği önem bir defa daha anlaşılmıştı. Demokrasiye atılan ilk adımlardan birisi de bu olmuştur. Gerçekten, harp sırasında dahi M.Kemal seçime önem vermiştir.

Mustafa Kemal Paşa, Pozantı dönüşü TBMM`nde yapmış olduğu gizli oturumda şunları anlatmıştır : "....Orada hazır bulunan Büyük Millet Meclisi azasından İsmail Safa Bey`e Büyük Millet Meclisi tarafından kat`i karar alındıktan sonra, vekaleten işe başlamasını emrettim". Anlaşılacağı gibi, İsmail Safa Bey, çoğunluğun reyini aldıktan sonra, Mustafa Kemal Paşa`nın emriyle vazifesine başlamıştı.

Kongre`nin ikinci oturumunda, meydana gelen en önemli olay "İrade-i Milliye" deyiminin anlamının ileri görüşlü bir devlet adamı olan M.Kemal tarafından mükemmel misalinin verilmesidir. Ne yazık ki, bu olay beklenilen derecede dikkat çekmemiştir . Burada üzerinde durulması gereken esas ana tema Halk İradesinin tecellisi olmuştur.

c) Pozantı Beyannamesi

Kongre sonunda Mustafa Kemal Paşa, Adana islam ahalisine yazmış olduğu tarihi beyannameyi bizzat kendisi okumuştu.

Böylece kongre tarafından yeni il kurulmuş ve Pozantı, Adana ilinin merkezi olmuştu. 5 Ağustos 1920 tarihinde, perşembe günü öğleden sonra da Mustafa Kemal Paşa, Pozantı`dan ayrıldı. M.Kemal Paşa`nın Pozantı`dan ayrılmasıyla aynı gün kongre kapanmıştır. Pozantı`nın il merkezi olması ile Güney cephesindeki Kuvayı Milliye`nin merkezi de burası olmuştur.

Ayrıca Bakınız



Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.