Batının Zaferi

Kısaca: ''Batının Zaferi'', 1962 ABD yapımı epik western filmidir. Özgün adı ''How the West Was Won'' (''Tr: Batı Nasıl Kazanıldı'') olan film Türkiye'de Aralık 1968'de sinemalarda gösterime girmişti. ...devamı ☟

Batının Zaferi, 1962 ABD yapımı epik western filmidir. Özgün adı How the West Was Won (Tr: Batı Nasıl Kazanıldı) olan film Türkiye'de Aralık 1968'de sinemalarda gösterime girmişti. Bu fim 1952 yılında geliştirilen Cinerama tekniği ile çekilmiş ilk birkaç filmden biridir. Bu teknikte üç adet senkronize kamera kullanılarak çekilen film yine üç projektörle eş zamanlı olarak içbükey, dev bir perdeye yansıtılıyordu. Çok pahalı bir sistem olan gerçek "üç şeritli" Cinerama tekniği ile sadece 10 film çevrilebilmişti. Daha sonra Cinerama'nın çeşitli basitleştirilmiş versiyonları da çıktı. Cinerama, çok özel sinema salonları gerektirdiği için (Bugünün IMAX'leri gibi), haliyle daha geniş bir seyirci kitlesine ulaşabilmek için filmin 70mm ve 35mm baskıları da yapılmıştı. Türkiye'de de 35mm baskısı gösterime girmişti. 3 saate yakın süren bu film 1839 ve 1889 yılları arasında Amerika'nın batısına doğru yayılan insanların destansı öykülerini anlatırken, bu kıtanın tarihinin mihenk taşları olan Amerikan İç Savaşı, Altına hücum, demiryollarının inşası ve Kızılderili savaşları gibi olaylara da değinir. Filmin ön planında görülen iki ailenin öyküsü aslında yeniden yaratılan bir ulusun da öyküsüdür. Filmde posta arabaları, 'saloonlar', revü kızları, kumarbazlar, silahşörler, avcılar, kızılderililer, fırsatçılar vb gibi western türünün bütün klasik ögelerini birarada görmek mümkündür. Bu açılardan "How the West Was Won" antolojik bir filmdir. Filmi western filmlerinin dört ünlü yönetmeni John Ford, Henry Hathaway, George Marshall ve Richard Thorpe birlikte yönetmişlerdir. "Batının Zaferi" nin Carroll Baker'dan Karl Malden ve Henry Fonda'ya, James Stewart'tan John Wayne ve Gregory Peck'e kadar ünlülerden oluşmuş çok geniş bir oyuncu kadrosu (afişteki yazıya göre 24 büyük yıldızı) vardır. Filmin anlatıcısı ise Spencer Tracy'dir. "Batının Zaferi", aralarında "en iyi film ödülü" nün de olduğu 8 dalda birden aday gösterildiği Oscar ödüllerinden "en iyi özgün senaryo", "en iyi ses" ve "en iyi kurgu" dallarında olmak üzere üç tanesini kazanmıştır. Ayrıca 1997 yılında ABD'de "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek Kongre Kütüphanesi'nin "Ulusal Film Arşivi"nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir. Konusu 1839 yılından başlayarak Amerikan tarihinin yarım asırlık bir dönemini kapsayan ve birkaç ailenin Erie Kanalı'ndan Kaliforniya'ya kadar süren uzun yolculuklarını takip eden bu neredeyse üç saatlik destansı film beş bölümden oluşmaktadır:

Nehirler (1830'lar)

Bu bölümü Henry Hathaway yönetmiştir Avcı Linus Rawlings (James Stewart) kürk ticareti için Pittsburgh'a doğru giderken yolda İskoçya göçmeni bir grup yeni yerleşimciye rastlar. Yerleşimciler Zebulon Prescott (Karl Malden) liderliğinde Ohio Nehri'nden aşağı doğru, Illinois topraklarına doğru gitmektedirler. Zebulon'un büyük kızı Eve (Carroll Baker) ve Linus birbirlerine karşı ilgi duyarlar ama henüz yerleşik hayata geçmeye hazır olmayan Linus yoluna devam eder. Linus nehir kenarında bir mağarada bulunan ve asıl sahipleri tarafından terkedilmiş bir değiş tokuş dükkanında mola verir. Burayı kendilerine "nehir korsanları" adını veren, "Albay" Hawkins (Walter Brennan)'in liderliğinde bir grup haydut işletmektedir. Bu haydutlar gelip geçenleri öldürüp, para ve eşyalarına el koyarak geçinmektedirler. Linus, çetenin elemanlarından güzel bir kız olan Dora Hawkins (Brigid Bazlen)'in tuzağına düşer ve sırtından bıçaklanarak derin bir çukura atılır. Neyse ki yarası hafiftir. Oradan kurtularak Prescott'ları uyarır ve onları benzer bir akibetten kurtarır. Yerleşimciler yollarına nehirden salla devam ederlerken akıntıya kapılırlar, Zebulon ve karısı Rebecca (Agnes Moorehead) boğularak ölürler. Sürekli Eve'i düşünen Linus onsuz yapamıyacağını anlar ve geri dönüp onunla evlenir. Eve'in ısrarlı isteğine uyarak o bölgede yerleşirler. Prescottların küçük kızı Lilith (Debbie Reynolds) ve diğer kardeşleri yollarına devam ederler.

Düzlükler (1850'ler)

Bu bölümü Henry Hathaway yönetmiştir Lilith (artık adı Lily olmuştur), St. Louis'de bir dans salonunda şarkıcılığa başlar. Buraya gelen bir avukat ona Kaliforniya'da bir altın madeni miras kaldığı haberini verir. Bu habere istemeden kulak misafiri olan profesyonel kumarbaz Cleve Van Valen (Gregory Peck) Lily'yle ilgilenmeye başlar. Lily kendisine miras kalan madeni devralmak üzere Roger Morgan (Robert Preston)'ın liderliğinde batıya doğru giden bir kervana katılınca Cleve de peşinden gelir. Kendisine kur yapan iki erkeğe de yüz vermeyen Lily'in en yakın arkadaşı geçkin yaşına rağmen koca aramaktan bıkmayan bir kadın olan Agatha Clegg (Thelma Ritter)'dir. Bir Cheyenne saldırısından sağ çıktıktan sonra Lily ve Cleve madene varırlar ancak madenin bir değeri olmadığı anlaşılınca Clive anında Lilith'i terkeder. Lily bölgede madenciler için kurulmuş bir eğlence çadırında tekrar şarkıcılığa başlar. Morgan onu bulup yeniden evlenme teklif eder ama Lily kabaca yapılmış bu teklifi reddeder. Lily daha sonra bir nehir gemisinde şarkı söylerken, geminin müşterileri arasında bulunan Cleve onun sesini duyup yanına gider ve evlenme teklif eder. Lily bu teklifi kabul eder ve birlikte San Fransisko'ya yerleşmeye karar verirler.

İç Savaş (1861-1865)

Bu bölümü John Ford yönetmiştir Amerikan İç Savaşı sırasında Linus Amerika Birleşik Devletleri (Kuzeyliler) ordusuna yüzbaşı rütbesiyle katılmıştır. Annesinin bütün itirazlarına rağmen oğulları Zeb (George Peppard) de onun peşinden savaşa katılmak için ısrar eder. Amacı hem ün kazanmak hem de pek hoşlanmadığı çiftlik işlerinden kaytarmaktır. Katıldığı çok kanlı bir çarpışmada Zeb savaşın hiç de hayal ettiği gibi olmadığını anlar. Aynı çatışmada babası Linus da ölmüştür, ama Zeb'in henüz bundan haberi yoktur. Zeb kendisiyle aynı durumda olan hayal kırıklığına uğramış Güneyli bir askerle (Russ Tamblyn) karşılaşır ve onun birlikte firar etme teklifini kabul eder. Gece yaptıkları kaçış sırasında tesadüfen açık arazide sohbet etmekte olan savaşın iki ünlü ve önemli komutanı, General Grant (Harry Morgan) ve General Sherman (John Wayne)'ın çok yakınına gelmişlerdir. Güneyli asker bunu fırsat bilerek Generalleri vurmaya kalkınca Zeb onu öldürmek zorunda kalır. Zeb tekrar Kuzey ordusuna döner. Savaş bitince terhis olup eve dönen Zeb annesinin ölmüş olduğunu görür. Zeb çiftlikteki hakkını toprağa kendisinden daha bağlı olan kardeşine devrederek daha renkli hayatların peşinde batıya doğru yoluna devam eder.

Demiryolu (1860'lar)

Bu bölümü George Marshall yönetmiştir 1860'ların başında kıtayı bir uçtan diğer uca kateden telgraf hatlarının döşenmesiyle doğuyla batı arasında iletişim sağlanmıştı. İletişimin ardından ulaşımı da sağlayacak olan demiryollarının döşenmesi için "Central Pacific Railroad" ve "Union Pacific Railroad" şirketleri arasında kıyasıya, vahşi bir rekabet başlamıştır. Zeb Süvari Birliğinde teğmen olmuştur. Babasının eski bir arkadaşı olan yaşlı buffalo avcısı Jethro Stuart (Henry Fonda)'ın da yardımıyla Kızılderirilerle olan barışı korumaya çalışmaktadır. Ancak acımasız bir demiryolcu olan Mike King (Richard Widmark) rayların güzergahını değiştirip Kızılderili arazisini ihlal ederek barışı bozar. Üstelik demiryoluyla birlikte doğudan birçok beyaz buffalo avcısı da bölgeye gelmiş ve Kızılderililere ait bu hayvanları avlamaya başlamışlardır. Arapaho Kızılderilileri de öç almak için Buffalo sürülerini demiryolcuların kampına sürerek aralarında kadın ve çocukların da olduğu birçok beyazın ölmesine neden olurlar. Demiryolcuların açgözlülüğüne ve hırsına kızan Zeb ordudan istifa ederek Arizona'ya doğru yola çıkar.

Kanun kaçakları (1880'ler)

Bu bölümü Henry Hathaway yönetmiştir Dul kalmış ve artık yaşlanmış olan Lilith borçlarını ödeyebilmek için San Fransisko'daki lüks malikanesini ve eşyalarını mezatta satmaktadır. Daha önce de ölen eşi Cleve'le birlikte birçok kez servet edinip batırmışlardır. Elinde kalan tek mülk olan çiftliğe göz kulak olabilmek için Arizona'ya doğru trenle yola çıkar. Yeğeni Zeb ve ailesini de çiftliğe davet etmiştir. Artık bir kanun adamı olan Zeb, karısı Julie (Carolyn Jones) ve çocuklarıyla birlikte Gold City istasyonunda Lilith'i beklemektedir. Bu sırada istasyonda eski düşmanı kanunsuz Charlie Gant (Eli Wallach)'ı görür. Gant, ailesini üstü kapalı olarak tehdit edince Zeb Gold City şerifi Lou Ramsey (Lee J. Cobb)'den yardım ister ama Gant bu şehirde aranmadığı için Ramsey'in elinden bir şey gelmez. Zeb, Gant'in çetesiyle birlikte trenle gönderilecek olan altınları çalmayı planladığından kuşkulanır. Ramsey'in gönülsüz yardımıyla Gant'e kurdukları tuzakta Gant ve çete elemanları öldürülür. Aile yeni evlerine doğru yola çıkarlar.

Ek bölümler

Film modern ABD'nin gelişmiş yapısını gösteren (otoyollar, gökdelenler, köprüler, barajlar vb) havadan yapılmış çekimlerle biter. Anlatıcı ses bütün bu gelişmelerin geçmişte batıya giden maceracı öncüler ve girişimciler olmasaydı gerçekleşemeyeceğini vurgular. Bundan başka 1950'li ve 60'lı yıllarda bu tür epik filmlerde sıklıkla görüldüğü gibi başta bir üvertür bölümü, ortasında bir entr'acte (ara), sonunda da exit (çıkış) bölümü yer alır. Oldukça uzun tutulmuş olan bu bölümlerde perdede hareketsiz bir görüntü dururken arka planda da çoğu country tarzında olan tema müzikleri işitilir. * Not: Geçişlerde kullanılan tarihsel film bölümlerini de Richard Thorpe yönetmiştir. Oyuncu kadrosu Filmin dağıtım formatları 1950'li yıllarda yaygınlaşan televizyonun sinema sektörüne vurduğu darbe üzerine, seyirciyi tekrar sinema salonlarına çekmek için o tarihlerde yapılan buluşlardan belki de en görkemlisi ve pahalısı Cinerama'ydı. Zaten çok özel sinema salonları gerektiren bu sistemle çok az film üretilebilmişti. Mevcut konulu Cinerama filmlerini daha fazla seyirciye ulaştırabilmek için standart formatlarda da baskıları yapılmıştır. "Batının Zaferi" filminin baskı formatları ve teknik özellikleri şunlardır:

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.