Anoreksi

Kısaca: Anorexia Nervosa, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur. Bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra hakikaten yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar. ...devamı ☟

Anorexia Nervosa, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur. Bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra hakikaten yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar.

İştahın kısmen veya tamamen kaybolması ya fiziksel ya da psikiyatrik bir hastalık belirtisidir. Ateş yükselmesinde her Fahrenheit derecesine karşılık metabolizma oranının %7 artmasına rağmen, iştahsızlık akut enfeksiyonlarla ilgili olabilir. Ciddi sindirim organı hastalıklarında, mesela mide veya hazım borusu karsinomasında, iştahsızlık olabilir; enfeksiyöz hepatit ve hipotiroidizm veya hipofiz hipofonksiyonunda ise klasik bir belirtidir.

Psikiyatrik hastalıklarda, depresyon, anksiete ve mani gibi duygu (affekt) bozuklukları (bkz.) iştah azalmasıyla belirir. Dolayısıyla doktorların, vak'aları incelerken karşılarına en çok çıkan semptomlardan biri budur. Çocuklarda ise iştahsızlık belirmesi, ebeveynin çoğu zaman yakındıkları gibi genel bir iştah kaybı olmayıp, özel bir yemeğe karşı iştahsızlık semptomu olabilir. Yemek isteksizliğine çoğu zaman fazla üzerlerine düşülen çocuklarda (bkz. Çocuğun üzerine düşmek) rastlanır ve bazılarında bu ebeveynlerinin, üzerlerine aşın düşmesi sonucunda özerkliklerini ve bağımsızlıklarını tanıyamamaları üzerine başvurabildikleri yegane isyan biçimidir, anoreksia nervosa karakteristik olarak genç kadınlarda, bazan daha yaşlı kadınlarda, ender olarak da erkeklerde rastlanan bir bozukluktur. Aslında anoreksia nervosa terimi yanlıştır, çünkü çoğu zaman kilo kaybı ile görüldüğü halde, hasta son derece açlık duyabilir ve büyük miktarlarda yemek yediği zamanlar bile bu bozukluk mevcut olabilir; ancak yemeğin hemen arkasından suçluluk duyar. Bütün vakaların ortak özelliği, normal kilo alma korkusudur, anoreksik bir hasta, yediği bir yemekten sonra, saatlerce kilo alabileceği ihtimalini düşünür; iştahı açılan bir hasta kontrolsuz yemek yiyerek çok şişmanlayacağından (obeziteden) korkar.

Hasta çoğu zaman "özel" bir çocuk, muhtemelen tek çocuk veya pratik görüşlü olmayan bir ebeveynin çocuğudur. Diğer psikosomatik bozukluklarda olduğu gibi, çocuğun ya annesine, yahut babasına karşı yakın ve ambivalan bir bağlılık duymuş olduğu ileri sürülmektedir. Hastalık öncesi kişilik özellikleri, kısıtlanmış, katı ve obsesyonel eğilimler, birkaçında ise aşırı histerik eğilimler göstermektedir.

Bozukluk çoğunlukla emosyonel bir çatışma sonucu başlar. En çok rastlananları, kadınlık rolünü benimsemede veya eğer hastada evlilik sorumluluğunu benimsemekle ilgili birtakım çatışmalar varsa, nişanlılık döneminde ortaya çıkan bozukluklardır. Diğer çatışmalar, ebeveynle, özellikle anneyle ilgili çatışmalardır. Bazan, genç kız kendisini çok şişman bulduğu veya bu konuda kendisine şaka yapıldığı zaman, dietini kısıtlar. Ender olarak, depressif bir hastalıkla birlikte görülen bir durumdur. Amenore (bkz.) karakteristik ve erken bir belirtidir. Zayıflama gittikçe şiddetlenirse, açlığa sekonder birçok biokimyasal bozukluk ve kıllanma görülebilir. Östrojen salgılanmasında ve özellikle hipofiz bezinin salgıladığı folikül-uyarıcı hormondaki bozukluklar, kilo kaybıyla doğrudan doğruya ilgili olmayıp normal kilo alındığında düzelmeyebilir. Çok hafif vakalar dışında, hastahanede tedavi şarttır. Mümkünse, hastanın denetiminden bir hastabakıcının sorumlu tutulması ve bu hastabakıcının her yemekte onun başında durarak yemesi için onu ikna etmesi gerekir, klorpromazin, gerginliğin giderilmesi ve hastanın kilo almasını kolaylaştırma bakımından faydalıdır, fakat hastanın kilosuna kıyasla çok yüksek dozlar gerekir, hastanın tekrar normal kilo alması, tedavinin ilk ve önemli bir aşamasıdır, fakat birçok hastada uzun süreli bir psikolojik tedavi gerekmektedir. Nüksetme durumlarına sık sık rastlanır ve normal adet başlayıncaya kadar hastanın iyileşip iyileşnıediğinden emin olunamaz, anoreksi ciddi bir bozukluktur ve %4 gibi bir ölüm oranı da kaydedilmiştir.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Anoreksi
2 yıl önce

Anoreksi, kelime olarak iştahsızlık anlamına gelmektedir. Fizyolojik veya psikolojik nedenlere bağlı, kısa dönemli ya da uzun dönemli kronik olabilir....

Anoreksi, Anoreksia Nervoza, Bulimiya nervoza, ICD-10, Kronik, Hastalık Veri Tabanı
Anoreksiya nervoza
2 yıl önce

Anoreksiya nervoza veya kısaca anoreksiya, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren...

Anoreksiya nervoza, Anoreksi, Bulimiya nervoza, Doktor, Erkek, Hastalık, Kadın, Kız, Psikiyatrist, Psikolojik, İştah
Erkek Düşmanlığı
2 yıl önce

götürebildiği (Çin ayak bağlaması, 17. yüzyıl korsesi ya da modern toplumda anoreksi gibi) savaş dışında sistematik olarak erkeklerine işkence yapan toplumların...

Erkek düşmanlığı, Erkek düşmanlığı
Basit indigesyon
2 yıl önce

mikrobiyal dengesinin ve biyokimyasal verimliliğinin bozulması sonucu anoreksi ve süt veriminde düşme ile karekterize bir indigesyondur. Ön midelerde...

Basit indigesyon, Anoreksi, Biyoloji, Fauna, Fermantasyon, Süt, Taslak, İndigesyon, Mikroflora, í–n mide
Beyaz çiçekli yalancı akasya
2 yıl önce

de kabuğunun toksik olduğu düşünülmektedir. Bitkisini tüketen atlarda anoreksi, depresyon, ishal, halsizlik ve aritmi tarzı belirtiler görülmektedir....

Beyaz çiçekli yalancı akasya, Baklagiller, Bilimsel sınıflandırma, Binominal nomenklatür, Carolus Linnaeus, Fabaceae, Magnoliophyta, Magnoliopsida, Plantae, Robinia, Tohum
Yeme bozuklukları
6 yıl önce

durumdur. Bulimiya nervoza'nın sıklığı, anoreksiya nervozadan daha yüksektir. Başlangıç yaşı genellikle anoreksiya nervozadan daha geç, ergenliğin sonları...

Kusma
2 yıl önce

zamanlarda da birkaç kusma nöbeti geçirilebilir. Psikolojik nedenlere (anoreksiya, bulimiya, vb.) bağlı mide bulantıları ve gastroentrolojik rahatsızlıklara...

Fluoksetin
2 yıl önce

etkileri : afrodizyak, sinirlilik, uykusuzluk, yorgunluk ya da asteni, terleme, anoreksi, bulantı, diyare, baş dönmesi, tat değişikliği, görme bozukluğu, nadiren...

Fluoksetin, Depresyon, Farmakoloji, SSRI, Serotonin, Premenstrüel disforik bozukluk, Bulimia nervosa, Obsesif kompulsif bozukluk